tutsak bülbülÇin’in imparatoru, Çin porseleninden yapılmış çok ünlü ve adı dillere destan olmuş güzel bir sarayda yaşıyordu. Porselen saray, özenle yapılmıştı. Çok inceydi. Sanki dokunsan kırılacak gibiydi.Büyük kral, sarayını halkından daha çok seviyordu. Devlet işlerinin dışında kalan bütün zamanını sarayın güzellikleri arasında geçiriyordu. Sarayın içi ve dışı
Dede Korkut Masalları: Çok eskiden, Oğuz yurdunda Begil adında bir bey varmış. Bir gün bu Bey’in canı sıkılmış ve hanımının tavsiyesiyle ava çıkmış. Ancak av sırasında attan düşüp ayağını kırmış. Bütün gücünü toplayıp atına binerek eve dönmüş. Ayağını kırdığını hanımına söylemiş.Hanımı da bu olayı hizmetçiye söylemiş ve söz böylece yayılmış. Düşmanın casusları ko
Dede Korkut Masallar: Bayındır Han’ın veziri Kazılık Koca iyi bir askermiş. Bir gün, emrindeki askerlerle Düzmürd Kalesi’ne akında bulunmuş.Kalenin beyi çok kuvvetli bir adammış. Elinde, savaş aleti olarak kullandığı çok ağır bir gürz varmış.Savaş başlamış. Kalenin beyi, teke tek savaşmak için adam isteyince, karşısında Kazılık Koca çıkmış. Düşman bey
Bir gün etrafına halkalanan sahabilere Peygamber (s.a.v) “zekat, mal ve servetin koruyucusudur, bekçisidir” diyen hadisi söylerken yanlarına bir Hıristiyan tüccar uğradı. Zekat hakkında Peygamberimizin bütün söylediklerini dinledikten sonra kalkıp giderek zekatını verdi.Bu Hıristiyan tüccarın bir de ortağı vardı ki, o sırada Mısır’a ticarete git
Ebû Hüreyre (Ra)’ın rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte, Peygamber -sallallâhü aleyhi ve sellem- Efendimiz’in şöyle buyurduğu nakledilmektedir:“İsrâiloğulları arasında, biri ala tenli (abraş), biri kel, biri de kör, üç kişi vardı. Allah Teâlâ onları denemek istedi ve kendilerine bir melek gönderdi.Melek, ala tenliye gelerek:«-En çok istediğin şey