Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içindeyken köylerin birinde bir Keloğlan ile anası yaşarmış. Anası saçını süpürge yapar, orda burada çalışarak günlük nasiplerini çıkarırmış. Oğlu Keloğlan, tembelin tekiymiş. Bütün gün hiçbir işe bakmaz, miskin miskin oturur veyahut da yatarak zamanını geçirirmiş. Kadın bakar ki olacak gibi değil!“Keloğlum
Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir kadıncağızın bir oğlu varmış. Herkes bu çocuğu keloğlan diye çağırırmış. Bu ana oğul çok fakirlermiş. Yalnız birçok tavukları olduğundan bunların yumurtasını satarak geçinip giderlermiş.Bir gün tavuklar yumurtlamamış, kadın da oğluna tavuklardan birini satarak ekmek almasını söylemiş. Keloğ
Keloğlanla KöylülerKeloğlan MasallarıBir varmış, bir yokmuş. Tanrının kulu çokmuş. Çok demesi, çok yemesi günahmış. Vaktin birindde bir ananın bir kel oğlu varmış. Günlerde bir gün bu Keloğlan, anasına:– Ana, gel şu bizim öküzü keselim, köylüyü davet edelim. Sonra da onlar bizi sıraya dâvet ederler. Bir gün birinde, öteki gün birinde, geçinir gideriz. Demiş
Şifalı suKeloğlan Masalları Oku: Bir varmış, bir yokmuş. Köylerin birinde Keloğlan ile yaşlı anası varmış. Çok da fakir yaşantıları ile, büyük sıkıntı içindeymişler ama, gönülleri tok olduğu için, huzurluymuşlar.Aklı epey yavanmış Keloğlan’ın.Bu yüzden, annesinin verdiği işleri doğru dürüst göremez, çoğunlukla unutur, dolayısı ile de çok ağır sözler işitirmiş ann
Vaktiyle zengin bir ağa ve bir de ailesi varmış. Ağa, hizmetkâr tutup çalıştırırmış. Herkesin hayran olduğu yaşantıya sahipmiş. Yıllar sonra zenginliğini kaybetmiş. Köy halkıüzerindeki nüfuzu da azalmış. Bir gün evinin ocak başında hanımıyla oturuyormuş. Yanlarına hizmetçileri gelmiş oturmuş. Ağa içini çekerek: “Ah Felek,” demiş. Hizmetçi hemen Ağa’ya dönerek: “S