hana1916Hikaye Oku;Rahip Naygu’nun burnunu İkeno-o bölgesinde tanımayan yoktu. 15-20 santim uzunluğunda, üst dudağından çenesinin altına kadar sarkan alâmet bir şeydi… Bir o kadar da kalınlığı vardı. Yani tabiri caizse burnu, suratının ortasından aşağıya sarkan kocaman bir sucuk gibiydi.50 yaşını geçkin Naygu, mesleğe başladığı gençlik yıllarından kraliyet
Bir varmış, bir yokmuş. Vakti zamanında bir köse varmış. Oğluna “Oğul eşeği al, götür, sat; fakat köseler mahallesinden geçme.” diyor.Oğul:“Pekey, baba.” diyor. Yola çıkıyor. Yolda köseler karşısına çıkıyor. Köselerden biri eşeğin bir ayağı olmasa eşeği yüz liraya alacağını söylüyor. Öteki köse de iki ayağı olmasa iki yüz elli liraya alacağını söylüyor.Oğlan eşeğ
Çok Güzel Masallar ve Çok Güzel Hikayeleri Okumak:Eski zamanda çocuk yüzünden hiç talihi olmayan bir Han vardı. Ne kadar evladı dünyaya gelmişse hiç biri yaşamamıştı.Bir gün Han’ın bir kız çocuğu oldu. Han, derhâl en itibarlı hekim ve hocaları saraya çağırttı:Bu kızı nasıl yaşatalım, diye sordu.Hekim ve hocalar dediler ki:– Han’ım! Kerimenize yer altı
Bir zamanlar, altı çocuklu yoksul bir köylü varmış. Küçük tarla kalabalık aileyi beslemeye zar zor yetiyormuş ve ileride büyük oğul Taro’ya kalacakmış. Bu durumda ana, baba on yaşındaki ikinci oğulları Ciro’nun keşiş olmasına karar vermiş. Böylelikle bakımı sağlanmış olacak, aileden bir boğaz eksilecekmiş. Komşu köyün sınırına yakın küçük bir tapınakt
Çok eski zamanlarda, Japonya’da cesur bir savaşçı yaşarmış. Herkes ona, “Tawara Toda” yani “Pirinç Çuvalının Efendisi” dermiş ama asıl adı Fujiwara Hidesato imiş. İşte bu adı nasıl aldığının çok ilginç bir hikayesi var.Hidesato, gerçek bir savaşçının ruhuna sahipti ve boş durmaya dayanamazdı. İşte bu yüzden, günün birinde, maceralara atılmak üzere iki kılıc