Günün birinde Atina’da bir toplantı yapılır. Büyük Yunan hatibi Demostenes de bu toplantıya katılır. Kendisi de toplantı da söz alıp konuşmak isteyince halk Demostenes’i dinlememiş kendi aralarında konuşarak uğultulu bir gürültü oluşturmuşlar.Bu durum üzerine hatip Demostenes:“Yalnız iki kelimecik bir şey söyleyeceğim” demiş ve hemen bir hikaye anlatmaya ba
Bir varmış, bir yokmuş. Bundan uzun uzun yıllar önce geçmiş zamanın birinde küçük bir köy varmış. Bir gün bu köyde yaşayan bir çiftçinin eşeği kör bir kuyuya düşmüş.Eşek kör kuyunun içinde sesini sahibine duyurabilmek için saatlerce acı içinde kıvranıp bağırmış. Ağlamış, ağlamış….Sonunda eşeğin sahibi eşeğin bağırma seslerini duymuş. Hemen kuyuya bakmış.
Yaşlı bir katırı olan bir çiftçi ile ilgili ibret dolu bir hikaye vardır.Günün birinde katır çiftlikteki kuyuya düşmüştü. Biraz sonra çiftçi katırın acı acı anırmasını duydu.Durumu dikkatlice gözden geçirdikten sonra çiftçi katıra acıdı, ama ne katırın ne de kuyunun kurtarılmaya değer olmadığına karar verdi. Komşularını yanına çağırdı ve olan biteni anlattı. Onla
İki komşu ülkenin kralları özel günlerde birbirlerine ilginç hediyeler gönderirlerdi. Böylece birbirlerine zeka üstünlüğü gösterinde bulunmaya çalışırlardı. Krallardan biri bir gün ülkesinin en ünlü heykeltıraşını huzuruna çağırttı ve kendisinden 3 tane insan heykeli yapmasını istedi. Heykeller bir karış boyunda, altından ve dışarıdan bakışta birbirinin tıpatıp a
Genç bir antikacı Anadolu’nun ücra köşelerini dolaşıyor ve gözüne kestirdiği malları köylülerden ve malın değerini bilmeyenlerden yok pahasına satın alarak İstanbul’da satıyordu. Bir seferinde arabası karlı yolda saplandı kaldı ve antikacı arabasını terk ederek yürümek zorunda kaldı. Yoğun tipi altında artık donmak üzereyken bir ihtiyar tarafından bulundu. Yaşlı