Epreville’de hancı olan Chicot usta, çift tekerlekli arabasını, Magloire ananın çiftliği önünde durdurdu. Kırk yaşlarında, kırmızı yüzlü, göbekli ve latifeyi pek seven iri yarı bir adamdı.Atını tahtaperdenin kazığına bağladı. Sonra, çiftliğin avlu kısmına girdi. İhtiyar kadının topraklarına bitişik bir araziye sahip bulunan adam, uzun zamandan beri, kadına
“Dayak ve yaralar ölüme neden olmakla…” İşte yorgancı Bay Leopold Renard’ı ağır ceza mahkemesine çıkaran belli başlı suçlama buydu. Katilin çevresinde ölenin dul karısı bayan Flameche, oymacı Louis Ladureau ve kurşuncu Jean Durdent, başlıca tanıklar. Yanıbaşında da kendi karısı, karalar giyinmiş, bodur, çirkin bir kadın; sanki kadın kılığı
Asıl adı “Hüsrev ile Şirin”olan bu hikaye, Ali Şir Nevai, Lemii gibi şairlerin olayın üçüncü kişisi olan Ferhat’ı ön plana çıkararak “Ferhat ile Şirin” adlı mesneviler yazmaları sonucu Anadolu da bu adla tanınmıştır.Hikaye Anadolu efsanelerinde analtılanlara göre Amasya’da geçmektedir. Ferhat Amasya’da yaşayan bir nakkaşt
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, cinler cirit oynarken eski hamam içinde. Vay neler varmış vay neler varmış. Develer tellallık yapar, pireler davul çalarmış. Cinler cirit oynar, periler şarkı söylermiş. Sonra efendime söyleyeyim. Allah’ın kulu çokmuş. Nar gibi kızaran, ahına yanan kızlar, delikanlılar pınar gibi kaynarmış. Böyle bi
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içindeyken köylerin birinde bir Keloğlan ile anası yaşarmış. Anası saçını süpürge yapar, orda burada çalışarak günlük nasiplerini çıkarırmış. Oğlu Keloğlan, tembelin tekiymiş. Bütün gün hiçbir işe bakmaz, miskin miskin oturur veyahut da yatarak zamanını geçirirmiş. Kadın bakar ki olacak gibi değil!“Keloğlum