Fatma hanım, sırtına ekin destesini aldı ve düşünceyle ilerlemeye başladı. Birden kayınvâlidesinin sesiyle kendine geldi:– Kız Fatma çabuk buraya gel. Sarı inek doğuruyor, yardım et!..Can havliyle sırtındaki destesini indirdi ve ahıra koştu.– Aman Yâ Rabbi… Hayvan da olsa, ne kadar acı çekiyordu.Fatma hanım, kayınvâlidesiyle birlikte hayvanın doğum ya
Musa aleyhisselam zamanında bir adam vefat etti. Bu adam çevre halkı tarafından fasık, günahkâr bir kişi olarak bilinirdi.O sebeple insanlar onu yıkamadan, kefenlemeden, cenaze namazını kılmadan, elleriyle bile değil, ayaklarıyla iteleye iteleye çöplüğe attılar.Allah-u Zülcelal Musa aleyhisselama şöyle vahyetti:– “Filan yerde, benim bir Evliyam vefat etti. Git
İbn-i Abbas (ra) bir gün sahabelerle oturduğu sırada, ezan okunmaya başladı. İbn-i Abbas (ra) öyle şiddetli ağlamaya başladı ki, cübbesi sırılsıklam oldu. Bunu gören diğer sahabeler de ağlamaya başladılar ve sordular;Ey Resulullah’ın amcasının oğlu, niçin böyle ağlıyorsun? Biz sen ağlıyorsun diye ağlıyoruz. İbn-i Abbas (ra) ise;Müezzinin ne dediğini biliyor musun
Bir gün Allah dostlarından bir zat namaz kılarken son oturuşta “Ettehiyyatü”yü okuduktan sonra salavatları okumayı unutur. O gece bir rüya görür. Rüyasında Peygamber Efendmiz (s.a.v.) kendisine iyice bir çıkışır ve şöyle der:– Namazını dosdoğru kıldın, her şeyi yerli yerinde yaptın da bana salavat getirmeyi unuttun. O yüzden sana kızgınım.Bunun
Bir Gün Peygamber Efendimiz (s.a.s.) ashabıyla oturmuş sohbet ederken sahabeden bir kadın telaş içinde Resulullah’ın huzuruna gelerek şöyle dedi:– Ya Resûlallah! Şu anda kocam ölüm döşeğinde, belki biraz sonra ölmüş olacak… Yalnız yanında kelime-i şehadet getirdiğimi anladığı ve kendisi de getirmeye çalıştığı halde şehadet kelimesini getiremiyo