Bir zamanlar Ayaz adlı bir köle vardı. Takdir bu ya, köle bir gün Sultan Mahmud’un kölesi oldu. Sultan, köleyi taşıdığı asil karakteri sebebiyle çok sevdi.Derken Sultan’ın öylesine itimadını kazanmış ki, bütün sultanlığın hazinedarı tayin edilmiş ve en kıymetli ve zarif mücevherler, taşlar ona emanet edilir oldu. Bu gelişmeyi gören saraylılar ise duru
Ali her şeyi bildiğini zanneden bir filozoftu. Kendisini ülkenin en akıllı adamı olduğunu zannediyordu. Bir gün bir arkadaşının tavsiyesi ile bir deniz yolculuğuna çıktı. Filozof Ali gemide tayfalarla ve kaptanla sürekli olarak felsefe hakkında konuşmaya başladı. Kendisinin konuştuklarından hiçbir şey anlamıyorlardı. Yüzüne boş boş bakmaları üzerine Ali onlara so
Adam tren kompartınına girdiğinde genç bir adamın yanına oturdu. Genç adam biraz sonra kendisine hapishaneden henüz yeni çıkmış olan bir mahkûm olduğunu söyledi. Ailesi kendisinin hapse düşmesinden o kadar utanmışlar ki mahkûmiyeti sırasında kendisini bir kere bile ziyaret etmemişlerdi. Ayrıca bir tane bile mektupları gelmemişti. Genç adam, anne ve babasının faki
Bu hikaye yüzyıllar önce yaşanan bir olayı anlatmaktadır.Bir araştırmacı araştırma yapmak için bir köye gitmişti. Önce bulunduğu köyün mezarlığına gitti. Çünkü kültürlerin, yaşam felsefesinin böyle yerlerde gizli olduğunu düşünüyordu. Gözleri birden mezar taşlarının üzerindeki rakamlara takıldı. Mezar taşlarında, 5, 867, 20003, 4979, 7, 421 gibi birbirleriyle h
Bir gün kraliçenin çok yakın bir hizmetkârı sarayda onun yakınına gelerek büyük bir üzüntü ile ağlamaya başladı. Bunu gören kraliçenin kendisi de ağlamaya başladı. Kraliçelerini gözyaşları içinde gören bütün harem dairesi ve hatta erkek hizmetkârlar da ağlamaya başladılar. Kraliçeyi teselli edilemeyecek kadar üzgün gören kralın kendisi de ağlayınca bu görüntü tüm