Dede Korkut Masalları: Çok eskiden, Oğuz yurdunda Begil adında bir bey varmış. Bir gün bu Bey’in canı sıkılmış ve hanımının tavsiyesiyle ava çıkmış. Ancak av sırasında attan düşüp ayağını kırmış. Bütün gücünü toplayıp atına binerek eve dönmüş. Ayağını kırdığını hanımına söylemiş.Hanımı da bu olayı hizmetçiye söylemiş ve söz böylece yayılmış. Düşmanın casusları ko
Oğuz yurdunda Uşun Koca denilen, hatırlı bir kişi varmış. Uşun Koca’nın iki de oğlu varmış. Büyük oğlu Egrek yiğit bir delikanlı imiş.Zaman zaman Bayındır Hanın sohbetine katılırmış. Diğer beyler, bu duruma kızarak,“Buradaki bütün beyler, oturdukları yeri hak etmiş kişilerdir. Peki sen ne yaptın?” demişler.Bu söz üzerine Egrek, aç, yoksul kişileri doyurmuş, giydi
Dede Korkut Masallar: Bayındır Han’ın veziri Kazılık Koca iyi bir askermiş. Bir gün, emrindeki askerlerle Düzmürd Kalesi’ne akında bulunmuş.Kalenin beyi çok kuvvetli bir adammış. Elinde, savaş aleti olarak kullandığı çok ağır bir gürz varmış.Savaş başlamış. Kalenin beyi, teke tek savaşmak için adam isteyince, karşısında Kazılık Koca çıkmış. Düşman bey
İslamiyet öncesinde kullanılan destan anlayışından modern hikâyeye geçişi sağlayan ilk örnekler olarak karşımıza çıkmaktadır.– Bu ürünler sözlü (anonim) olarak halk arasında yaşamış ve dilden dile aktarılarak sonraki nesillere bırakılmışlardır.– İçerisinde olağanüstü olaylar olsa da çoğu zaman gerçeğe yakın olayların ele alındığı halk hikâyelerinde aş
İhtiyarın biri sabaha kadar ibadet ve zikirle meşgul olduktan sonra, seher vakti elini kaldırıp Allah’tan yardım istedi. O sırada kulağına gayptan şöyle bir nida çalındı:“İster defol git, ister yalvarıp yakarmana devam et, dilediğin olamaz. Bu kapıda senin duan kabul edilmez. Boşuna uğraşma, başının çaresine bak!”Gönlü Allah sevgisiyle dolu olan adam,