Kırda dolaşan bir adamın ayağını köpek ısırdı. Hem de öyle bir hırsla ısırmıştı ki, sanki dişlerinden zehir saçmıştı. Adamcağız acısından bütün gece uyuyamadı. Küçük kızı babasının haline acıyarak ona çıkıştı. Sesini sertleştirerek:“Babacığım, senin dişin yok muydu? Sen de onun ayağını ısırsaydın!” dedi.Adamcağız, ayağının acısını unutarak ağlarken gü
Bir gün bir Kızılderili ve beyaz arkadaşı New York şehrinin merkezinde yürüyordu. O sırada öğle tatili vaktiydi ve caddeler insanlarla doluydu. Sürücüler kornalarını çalıyor, taksi şoförleri müşteri bulmak için köşelerde bağrışıyor, sirenler çalıyordu… Kısacası, şehrin gürültüsü kulağı sağır edecek derecede fazlaydı.Birden, Kızılderili durdu ve “Bir c
Bir zamanlar, zulmüyle nam salmış bir kâhya yaşardı. Etrafındakiler onun eziyetlerinden bıkmıştı. Kimseye acımazdı, nerede bir zavallı görse hemen ezmeye çalışırdı.Günün birinde zalim kâhya bir kuyuya düştü. Ne yaptıysa kuyudan çıkması mümkün olmadı. Çaresiz, imdat istemeye başladı. Büyük bir korkuyla sağına soluna saldırıyor:Kimse yok mu? Ne olur kurtarın beni!
Bayram HikayesiYağmurlanırım bayram sabahlarıElimde değil.Ben, ilk okulu İzmit’te bitirdim. Okulumu çok seviyordum. Bana, bu sevgiyi kazandıran öğretmenimi daha çok seviyor ve saygı duyuyordum. Ruhu da yüzü gibi güzel insandı. Onun, bizim için sevinmesi, bizim için üzülmesi hâlâ, gözlerimin önünde, aynı canlılığını koruyor.Dördüncü sınıftaydık. Öğretmenimiz
Yolculuğun keyfi rastlantılardadır. Ülkeden beş yüz fersah uzakta ansızın bir Parisliyle, bir sınıf arkadaşı veya bir yazlık komşusuyla karşılaşmanın zevkini kim bilmez? Henüz buhar tanımayan yerlerin çıngıraklı posta arabasında, yalnızca küçük bir kasabada beyaz bir evin kapısından fener ışığı altında arabaya binerken yarım yamalak görülmüş, yabancı bir genç kad