Doktor olan Metin Bey, etrafındaki insanlar tarafından çok sevilen, dürüst, çalışkan, akıllı ve çok dindar bir insandı. Kuran’ı çok iyi bilir ve Allah’ın söylediklerini harfi harfine yerine getirirdi. Son derece güzel ahlaklı olan Metin Bey, hiçbir zaman sinirlenmez ve üzüntüye kapılmazdı. Her şeyin Allah’ın kontrolünde meydana geldiğini, başına gelen olayların k
“Allah, kulunu arkadaşları arasında imtiyazlı durumda görmekten hoşlanmaz.”Bir sefer sırasında Peygamber Efendimiz (sav) sahabîlerinden bir koyun kesip pişirmelerini istedi. Ashabdan birisi öne çıktı ve şöyle dedi:“Ya Resulallah, o koyunu kesmek benim üzerime olsun” dedi.Sonra bir başkası söze katıldı:“Ya Resulallah, pişirmesi de benim üzerime olsun”Başka b
İmam-ı Âzam Ebu hanife’nin çocukluk yıllarında idi. Allah diye bir yaratıcının olmadığını, her şeyi tabiatın (doğa) yarattığını iddia eden ve her gittiği yerde bilginlerle görüşerek tartışmalar yapan bir dinsiz, döne dolaşa Kûfe şehrine gelir. Zararlı ve yanlış fikirlerini anlatmaya başlayan bu dinsizin, Kûfe bilginleriyle görüşüp münazara yapma isteğine gülen Mü
Oldum olası kendisine güvenen ve bununla gurur duyan birisiydi o. Çoğu kişiye göre başarılıydı da Etrafındakilere başarısının sırrını hep şöyle açıklardı. “Kontrol! Anahtar kelime bu. Kontrolü hiçbir vakit elden bırakmayacaksın. Aklını kullanacaksın. Adımlarını yere sağlam basacaksın. O zaman başaramayacağın şey kalmaz ” Kontrole verdiği bu önem yüzün
Adamın biri emekli olduktan sonra bir okulun yanında küçük bir ev aldı. Emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirdi ama okullar açılınca huzuru kaçtı.Okulların açıldığı ilk günden itibaren öğrenciler, dersten çıkar çıkmaz yollarının üzerindeki her çöp bidonunu tekmeliyorlar, anlamsız sesler çıkararak bağırıp çağrıyorlar, dayanılmaz gürültüler yapıyor