Akşam olmak üzereydi. Annemin yokluğuyla başlayan gün biraz sonra bitecek. İyi ki büyük teyze var. O yanımda olduğu için kendimi yalnız hissetmedim. Aslında bana çok şey de öğretmiş oldu.Acaba büyük teyze kaç yaşındadır? Sormak hiç aklıma gelmemişti ama çok büyük olması gerekir. Suratı kırış kırış, ama yine de seviyorum onu. Namaz kılarken örttüğü beyaz başörtüsü
Kâbe’ bir genç sürekli şöyle dua ederdi;– “Ey doğruların yardımcısı olan Allah’ım, Ey haramdan sakınanların yardımcısı olan Allah’ım, sana hamdü sena ederim,”Bu durum herkesin dikkatini çekerdi Günlerden bir gün birisi,– “Neden hep aynı duayı yapıyorsun, başka birşey bilmiyor musun?,” diye sorunca, O da nedenini şöyle anlattı:– Yedi sekiz sene önce yi
Allah için çok sevdiği bir dostuydu. Güzel hususiyetleri vardı. İslâmî duyarlılıkları çok yüksekti. İyilikte, yardımseverlikte üstüne yoktu. Dost olunacak bir adamdı. Yalnız bir kötü huyu vardı. Küçük şeylere bile çabuk kırılıyor, inciniyordu. Çabuk kırılmak suretiyle iletişimde hemen bir kopukluk meydana getiriyor; sevdiklerinin, dostlarının olan biteni izah etm
Bir gün Allah dostlarından bir zat namaz kılarken son oturuşta “Ettehiyyatü”yü okuduktan sonra salavatları okumayı unutur. O gece bir rüya görür. Rüyasında Peygamber Efendmiz (s.a.v.) kendisine iyice bir çıkışır ve şöyle der:– Namazını dosdoğru kıldın, her şeyi yerli yerinde yaptın da bana salavat getirmeyi unuttun. O yüzden sana kızgınım.Bunun
Vaktiyle, din yolunda gayreti kendisine görev edinmiş bir adam vardı. O adam, bir gece sabaha kadar namazdan başka bir şeyle meşgul olmamak niyetiyle mescide gitmişti.Fakat gece olup etraf kararınca bir ses duydu. Namaz kılan adam, kemal sahibi birinin mescide geldiğini sandı. İçinden;”Böyle bir insan mescide ancak ibadet etmek için gelir. İyi oldu. Böylece