Her Şey O Kadar Kötü Olamaz

Hayatımın en zor dönemlerinden biriydi. İflas etmiştim. Elimdeki gayrimenkulleri, borçlarımı ödemek için tek tek elimden çıkarıyordum. Yaşama ve çalışma sevgimi iyice yitirmiş, kendimi sigara ve alkolle avutur hale gelmiştim. Sağlığım günden güne bozuluyordu.
Böyle bir günde ellerim cebimde bir caddede karşıdan karşıya geçerken, belden aşağısı olmayan bir adamı bir kaykay üzerinde karşıya geçerken gördüm. Yaya kaldırımına çıkabilmesi için benden yardım istedi ve ona yardım ettikten sonra bana:
“Teşekkürler bayım, ne güzel bir hava değil mi? Üzüntülüsünüz ama her şey o kadar kötü olamaz,” dedi.
Birden düşündüm. Bu adam bu haliyle mutluluğu yakalamış, yaşama bu kadar bağlanmıştı. Peki ya ben?
Bana ne olmuştu? Evet, iflas etmiştim ama dünyada ilk iflas eden ben miydim? Dünyanın sonu değildi ya!
Hemen bankaya gittim bir miktar kredi çektim; cesur ve sağlıklı kararlar alarak, bir müddet sonra eski maddî gücüme kavuştum.
Şimdi düşünüyorum. İnsanın bu şekilde değişimler yaşaması için ille de benim karşılaştığım gibi bir olayla mı karşılaşması gerekiyor?
Dr. Yaşar Ateşoğlu