Bir adamın güneyde yüz dönüm arazisi vardı. Fakat en az 1.000 dönüm toprağı olması için fazlasıyla hırslanmıştı. Bu sebeple çeşitli yerleri dolaşıyor ve o zamana kadar işlenmemiş ama bereketli geniş araziler arıyordu. En sonunda yolu dağlık bir bölgedeki bir krallığa düştü.Kral, adama istediği kadar arazi verebileceğini söyledi. Tek sınır adamın dayanıklılığı idi
Zengin bir tüccar kutsal bir mekâna ziyarete gidiyordu. Bir hırsız da kendisini takip ediyor ve cüzdanını çalmak istiyordu. Adama aynı yere gitmekte olan bir kişi olduğunu söylemiş ve numara yaparak onunla yakınlaşmıştı.Geceyi geçirmek üzere bir handa kalacaklardı. Herkes derin bir uykuya dalınca hırsız ayağa kalktı ve zengin tüccarın çantasını her yerde aradı. H
Bir seyyar satıcı başının üzerindeki sepete boş şişeler doldurmuş, pazarın içinde dolaşıyordu. Şişelerin hepsini satarak 10 lira kazanmayı umut ediyordu. Hesaplarına göre 10 gün sonra 100 lira biriktirmiş olacaktı. Bu parayı sermaye olarak kullanarak daha başka kârlı işlere girmeyi planlıyordu.Birkaç ay içinde 1.000 lira kazanmayı ve kendisine çok güzel bahçesi o
Kırda dolaşan bir adamın ayağını köpek ısırdı. Hem de öyle bir hırsla ısırmıştı ki, sanki dişlerinden zehir saçmıştı. Adamcağız acısından bütün gece uyuyamadı. Küçük kızı babasının haline acıyarak ona çıkıştı. Sesini sertleştirerek: Dini hikaye“Babacığım, senin dişin yok muydu? Sen de onun ayağını ısırsaydın!” dedi. HikayeAdamcağız, ayağının acısını u
Soyu sopu temiz, dürüst ve akıllı bir genç, bindiği gemiyle Anadolu’nun şirin bir kasabasına gelmişti. Oradaki mü’minler, onun faziletli, akıl ve anlayış sahibi, temiz bir delikanlı olduğunu anlayıp kendisini misafir etmek istediler. Eşyalarını alarak onu temiz bir dergâha götürdüler.Delikanlı orada yedi içti, itibar gördü. Misafirlik süresi bittikten sonra, şeyh