Uzak Doğu’da bir imparator artık yaşamının sonlarına yaklaşmış ve kendisine bir halef seçmek istemişti. Ancak çocuklarından birini yeni kral olarak seçmek yerine değişik bir yol uygulamaya karar verdi.Bir gün krallığındaki gençleri saraya çağırdı ve şöyle seslendi, “Benim için krallıktan çekilme ve yeni kralı seçme zamanıdır. Ben sizlerden birini kral olarak atam
Paul isminde bir arkadaşım yılbaşı hediyesi olarak ağabeyinden bir otomobil almıştı. Yılbaşı akşamı Paul işyerinden çıktığı zaman ışıldayan yeni arabasının başında bir sokak çocuğu gördü. Arabayı hayranlıkla inceliyordu.“Bu sizin arabanız mı efendim?” diye sordu, Paul de başını salladı. “Bu arabayı bana benim kardeşim yılbaşı hediyesi olarak verdi” dedi.Küçük çoc
Uzun bir zaman önce çok büyük bir elma ağacı vardı. Küçük bir çocuk her gün gelip onun etrafında oynamayı çok severdi. Ağacın en tepesine tırmanır, elmalarını yer ve gölgesinde öğlen uykusu uyurdu.O, ağacı çok severdi ve ağaç da onunla beraber oynamaya bayılırdı. Aradan zaman geçti ve küçük çocuk büyüdü. Artık her gün ağacın çevresinde oynamıyordu.Bir gün çocuk a
Günün birinde trene binerken Gandhi’nin ayakkabılarından bir tanesi ayağından kayarak çıkmış ve trenin raylarının arasına düşmüştü. Tren hemen hareket etmeye başladığı için de ayakkabısını alamadı. Yanındaki arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında Gandhi yavaşça ayakkabısının diğer tekini de ayağından çıkardı ve rayların yanına ilk tekinin olduğu yere doğru fırl
Bir zamanlar yardımseverliği ile ünlü bir kral vardı. İnsanlar onun için “O açlara yiyecek, bilginlere ödül ve asil insanlara onur ve ünvan dağıtır. O, hiç bir zaman vermekten yorulmaz” diyorlardı.Fakat aslında kral vermekten artık yorulmuş ve şöyle düşünmeye başlamıştı, “Bütün yaşamım boyunca ben herkese sadaka verdim ve ödül dağıttım. Bunu sonu yok. Bütün bu in