Bir varmış bir yokmuş, bir padişahın bir tek kızı varmış. Bu kız her gün has bahçenin içinden akan bir derenin kıyısına oturur serinlermiş. Günlerden bir gün yine bu derenin kıyısında serinlerken, kolundaki bileziğini çıkarıp bir taşın üstüne koymuş, derede ellerini yıkarken kırk bir tane beyaz güvercin gelip yeşil çimenlerin üzerine konmuşlar. Bunlardan kırkı bi
Bir zamanlar Edirne’nin Setbaşı semtinde yaşayan genç bir kız varmış. Bir gezi sırasında dönemin yeni ve genç hünkârını görmüş ve içine bir sevdâ koru düşmüş. Ama bu sırrını kimselere açamamış. Sevdâsını içine gömmüş.Ancak bir süre sonra, hünkârın gidişi, genç kızı huzursuz etmeye başlamış. Sevdiği bu adam ülkeyi iyi yönetemiyor, gençliğinin seline kapılıyor, çev
Sait Faik Abasıyanık “Diş Ve Diş Ağrısı Nedir Bilmeyen Adam” hikayesinden…..Doğuştan gözleri görmeyenler olur. Doğuştan sağır ve dilsizler olur. Doğuştan ayaksızlar, kulaksızlar da belki görülmüştür. Doğuştan dişsiz adam olur mu? Olmaz olur mu? “Hepimiz dişsiz doğduk. Dişlerimiz sonradan çıkmıştır” diyeceksiniz. “Öyle ise, “doğduğu gibi dişsiz k
Adam eve neşeyle geldi. Her zaman asık suratla gelişine karşılık bugünkü neşe karısının gözünden kaçmadı. Aptal değildi O. Dünyanın en zeki kadını değilse bile, yine de her gün asık suratla gelen erkeğinin bugünkü neşesini farkedecek kadar zekiydi. Hemen her gün gazeteler dolusu zam haberlerini gördükçe neşesi değil yalnız, tatlı uykuları kaçan adamın keyfi nered
Zaman zaman içinde, zaman saman içinde, saman duman içinde, yaman bir Keloğlan yaşarmış. Bu Keloğlan çok çalışkanmış. Çok çalışır, çok kazanırım umuduyla köyünden ayrılmış, şehre çalışmaya gitmiş.Günler, haftalar, aylar birbirini kovalamış, fakat Keloğlan istediğini bir türlü elde edememiş. Şehirde iş varmış var olmasına da bulduğu işler sürekli olmazmış. Beş gün