Nasrettin Hocanın başından geçenler dilden dile anlatılarak geçmişten günümüze fıkra halini almıştır. Nasrettin Hocadan Bir Fıkra; “Ben Senin Delikanlılığını da Bilirim” başlıklı hikayemizin bir tebessüm bırakması ümidiyle iyi okumalar.Günlerden bir gün Nasrettin Hoca, alışveriş yapmak için şehre gidecektir. Ahırdan eşeğini çıkarır, evin önüne getir
Nasrettin Hoca bir sabah, güneş doğarken evinden çıkmış. Tarlaya doğru yola koyulmuş. Hava çok güzelmiş. Etrafına bakınırken yolun kenarında bir ceviz ağacı görmüş. Ağacın dibinde biraz uyumak istemiş. “Daha erken, burada biraz dinleneyim. Tarlaya sonra giderim.” diye düşünmüş. Heybesini başına yastık yapmış ve ağacın altına uzanmış. Tam uykuya dalacakken gözü, y
Nasrettin Hoca bir gün evinin bahçesine birkaç fidan diker. Fakat diktiği fidanları akşam söker. Ertesi sabah aynı fidanları yeniden bahçeye diker. Fidanları akşam tekrar söker. Hoca’nın yaptıklarını gören komşuları dayanamayıp yanına gelirler.– Hocam, bakıyoruz; fidanları sabahları dikiyor, akşamları da söküyorsun. Bu nasıl iş, bir türlü akıl erdiremedik.
Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler1. Etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak yardımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller, ilk kelimesinde herhangi bir ses düşmesi veya türemesine uğramazsa ayrı yazılır: alt etmek, arz etmek, azat etmek, dans etmek, el etmek, göç etmek, ilan etmek, kabul etmek, kul etmek, kul olmak, not etmek, oyun etmek, söz etmek, terk etmek, var
Deyimlerin YazılışıDeyimler ayrı yazılır:Örnek:akıntıya kürek çekmek, çam devirmek, çanak tutmak, gönlünden geçirmek, göz atmak, kulak asmak, kulak vermek, çantada keklik, devede kulak, yağlı kuyruk, yüz görümlüğü vb.Deyimler kaç sözcükten oluşursa oluşsun, deyimi oluşturan her sözcük ayrı yazılır:Deyimler en az iki sözcükten oluşur. Bir tek sözcük deyim olamaz.