Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, cinler cirit oynarken eski hamam içinde bir Padişah varmış. Büyük başın büyük derdi olur derler. Bu padişahın da bir derdi varmış. Şu geçici hayat zehir olmuş kendine, şu darı dünya zindan mı zindan olmuş padişaha. Ne dersiniz ne idi bu padişahın derdi acaba? Kendinizi hiç yormayın ben söyleyivereyim. Padişahın iki gözü de
İki inatçı keçi kırlara otlamaya gitmişler. Her taraf yemyeşil taptaze çimenlerle doluymuş. Keçiler otlaya otlaya ırmağın kenarına kadar gelmişler. Keçilerden birisi ırmağın bir yakasında, diğeri öbür yakasında otlamaktaymış.Derken ikisi de ırmağın üzerindeki köprünün ortasına gelmişler. İki keçi, köprüde burun buruna gelmişler. Keçilerden birisi yol istemiş:Yol
Bir gün yolda iki komşusu Hoca’yı durdurmuş. Önce Hoca’ya hâl hatır sormuşlar. Sonra adamlardan uzun boylu olan:– Hocam bizim merak ettiğimiz bazı şeyler var. Sana sorabilir miyiz, demiş. Hoca:– Buyrun, sorun evladım. Bildiğim şeylerse elbet söylerim, demiş. Fıkra Aslında adamların niyeti Hoca’ya cevaplayamayacağı sorular sorup onu zor durumda bırakma