Bir gün etrafına halkalanan sahabilere Peygamber (s.a.v) “zekat, mal ve servetin koruyucusudur, bekçisidir” diyen hadisi söylerken yanlarına bir Hıristiyan tüccar uğradı. Zekat hakkında Peygamberimizin bütün söylediklerini dinledikten sonra kalkıp giderek zekatını verdi.Bu Hıristiyan tüccarın bir de ortağı vardı ki, o sırada Mısır’a ticarete git
İbn-i Abbas (ra) bir gün sahabelerle oturduğu sırada, ezan okunmaya başladı. İbn-i Abbas (ra) öyle şiddetli ağlamaya başladı ki, cübbesi sırılsıklam oldu. Bunu gören diğer sahabeler de ağlamaya başladılar ve sordular;Ey Resulullah’ın amcasının oğlu, niçin böyle ağlıyorsun? Biz sen ağlıyorsun diye ağlıyoruz. İbn-i Abbas (ra) ise;Müezzinin ne dediğini biliyor musun
Bir gün Allah dostlarından bir zat namaz kılarken son oturuşta “Ettehiyyatü”yü okuduktan sonra salavatları okumayı unutur. O gece bir rüya görür. Rüyasında Peygamber Efendmiz (s.a.v.) kendisine iyice bir çıkışır ve şöyle der:– Namazını dosdoğru kıldın, her şeyi yerli yerinde yaptın da bana salavat getirmeyi unuttun. O yüzden sana kızgınım.Bunun
“Allah, kulunu arkadaşları arasında imtiyazlı durumda görmekten hoşlanmaz.”Bir sefer sırasında Peygamber Efendimiz (sav) sahabîlerinden bir koyun kesip pişirmelerini istedi. Ashabdan birisi öne çıktı ve şöyle dedi:“Ya Resulallah, o koyunu kesmek benim üzerime olsun” dedi.Sonra bir başkası söze katıldı:“Ya Resulallah, pişirmesi de benim üzerime olsun”Başka b
Ebû Hüreyre (Ra)’ın rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte, Peygamber -sallallâhü aleyhi ve sellem- Efendimiz’in şöyle buyurduğu nakledilmektedir:“İsrâiloğulları arasında, biri ala tenli (abraş), biri kel, biri de kör, üç kişi vardı. Allah Teâlâ onları denemek istedi ve kendilerine bir melek gönderdi.Melek, ala tenliye gelerek:«-En çok istediğin şey