BİR GÖNÜL ADAMINA, dostlarından biri fildişi bir tarak hediye etmişti. Fakat daha sonra araları açılınca, bu defa da ona “köpek” diye hakaret etti. Adam, tarağı dostuna fırlatarak şöyle dedi:“Bu kemik bana lazım değil. Yeter ki, bir daha bana köpek deme!”* * *– İnsan kendi sirkesini yedikçe, bal sahibinin eziyetini çekmez.– Bir
Adamın biri bir imparator güve böceğine ait bir koza bulmuştu. Kozanın içinden çıkacak kelebeği gözlemleyebilmek amacı ile kozayı eline alıp eve götürdü. Her gün kozaya bakmaya başladı. Bir gün kozanın bir yerinde küçük bir yarık oluştuğunu gördü. Kozanın karşısına oturup seyretmeye başladı. Kelebek o küçük yarıktan dışarı çıkabilmek için bütün gücü ile gayret ed
Uzak Doğu’da bir imparator artık yaşamının sonlarına yaklaşmış ve kendisine bir halef seçmek istemişti. Ancak çocuklarından birini yeni kral olarak seçmek yerine değişik bir yol uygulamaya karar verdi.Bir gün krallığındaki gençleri saraya çağırdı ve şöyle seslendi, “Benim için krallıktan çekilme ve yeni kralı seçme zamanıdır. Ben sizlerden birini kral olarak atam
Bir adam bilgeyi görmeye gitmişti. Bilge, adama kendisiden yapmasını istediği bir işi olduğunu anlattı. Adamın evinin hemen önünde çok büyük bir kaya olduğunu söyledi. Bilge, adama bütün gücü ile kayaya doğru bastırması ve itmesi gerektiğini söyledi. Adam kendisine söylenileni her gün yapmaya başladı. Yıllar boyunca her gün saatlerce yorulmadan çalıştı. Omuzları
Paul isminde bir arkadaşım yılbaşı hediyesi olarak ağabeyinden bir otomobil almıştı. Yılbaşı akşamı Paul işyerinden çıktığı zaman ışıldayan yeni arabasının başında bir sokak çocuğu gördü. Arabayı hayranlıkla inceliyordu.“Bu sizin arabanız mı efendim?” diye sordu, Paul de başını salladı. “Bu arabayı bana benim kardeşim yılbaşı hediyesi olarak verdi” dedi.Küçük çoc