Babam, her tatil günü arkadaşlarımdan birini evimize çağırmamı veya onlardan birine gitmemi, böylece yavaş yavaş dost edinmemi istiyor.Pazar günü, her zaman iyi giyinen Derossi ‘yi çok kıskanan Votini ile gezmeye gideceğim. Bugün baykuş burunlu, uzun boylu, sıska ve ufak, kurnaz gözleriyle durmadan çevresini araştıran Garoffi bize geldi. Bir bakkalın oğlu o
Kendini Beğenmişlik5 Aralık, PazartesiDün Votini ile Rivoli Caddesi’nde gezmeye gittik. Dora Grossa Sokağı’ndan geçerken Stardi’ye rastladık. Kendisini gördüğümüzün farkında değildi. Bir kitapçı vitrinine o kadar dalmıştı ki; yanından geçsek yine göremezdi. Gözlerini kapağı açık duran renkli atlastan ayıramıyordu. Kimbilir, belki de ona sahip o
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde develer tellal iken, pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken; ülkenin birinde bir köy varmış. Bu köyün halkı mutluluk içinde yaşarmış.Günlerden bir gün köyün bütün evlerine fareler dolmuş. Binlerce fare köyün sokaklarında, evlerde dolaşıyorlarmış. Yatak odasına gitseler, m
Çok eskiden Oğuz yurdunda Bayındır Han adında bir Han varmış. Bayındır Han, Bir gün büyük bir ziyafet düzenleyerek tüm halkı davet etmiş. Üç büyük çadır kurdurmuş. Çadırlardan biri beyaz, biri kızıl, biri de siyahmış. Adamlarına;“Oğlu ve kızı olmayanı kara çadıra indirin. Kara koyun etinden yedirin!” demiş.Gelenler güzelce ağırlanıyor, çeşitli ikram
VAKTİYLE AZERBAYCAN’IN Gence şehrine zalim ve ahlâksız bir şehzade hükmediyordu. Bir gün sarhoş olmuş, kafası tütsülü, elinde kocaman bir kadeh, şarkı söyleyerek mescide girdi.O sırada mescidin bir köşesinde, sözü sohbeti tatlı, temiz kalpli bir âlim, çevresinde toplanan cemaate vaaz etmekle meşguldü.İnsana böyle olmak yaraşır. İnsan ya âlim olmalı ya da âlimi di