Bir zamanlar Edirne’nin Setbaşı semtinde yaşayan genç bir kız varmış. Bir gezi sırasında dönemin yeni ve genç hünkârını görmüş ve içine bir sevdâ koru düşmüş. Ama bu sırrını kimselere açamamış. Sevdâsını içine gömmüş.Ancak bir süre sonra, hünkârın gidişi, genç kızı huzursuz etmeye başlamış. Sevdiği bu adam ülkeyi iyi yönetemiyor, gençliğinin seline kapılıyor, çev
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir avcı, yolda giderken ağzı kapalı bir kutuya rastlamış. Kutunun ağzını açınca, bir de ne görsün! Kocaman bir yılan kendisine bakıyor, adama:“Arkadaş, benim kutumu niye açtın? Beni rahatsız ettin ben de seni sokacağım.”demiş. Adam:“Aman yılan kardeş, kutunun içinde ne var diye merak edip açtım. Sövmedim, dövmedim, beni ni
Bir varmış, bir yokmuş, eski zamanlarda ormanda iki yılan yaşarmış. O yılanlardan birinin kırk kellesiyle bir kuyruğu, diğerinin ise kırk kuyruğu ile bir kellesi varmış.Günlerin birinde ormanda yangın çıkınca yılanları da yanma korkusu sarmış. Bir kelleli kırk kuyruklu yılan yangından kaçmaya başlamış, kaçarken de kırk kelleli bir kuyruklu yılana rastlamış. Yangı
Bir varmış bir yokmuş, bir köpekle horoz varmış. Bunlar bir gün yolculuk sırasında kendi aralarında konuşmaya başlamışlar. “Biz niçin insanoğluna boyun eğiyoruz, biz de gidip bir dağ başına yerleşelim. Orada nüfusumuz artsın, hür bir şekilde yaşayalım.” demişler. Daha sonra da dağa çıkmışlar. Akşam olunca bunlar yatacak yer aramışlar. Horoz bir ağacın üzerine çık
Sarıyer’in içerlerinde bir evdi… Bulana kadar epey aradım, yoruldum. Köşk büyük bir bahçe içindeydi. Yalçın çocukluk arkadaşımdır. Hikaye / Öykü— Çok güzel bir köşkünüz var, dedim.— Güher Teyzemin köşkü… dedi.Yalçın’ın kitaplarını görmek için gitmiştim. Beni büyük, kitaplarla dolu bir odaya aldı.Yalçın,— Çaylarımızı burada içelim, dedi.Ben kalın ciltl