Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir padişahın üç oğlu varmış.Padişah, aklı oldukça kıt bir adammış. Yaşına, padişahlığına yakışmayan hareketler yapar, herkesi kendine güldürürmüş. Devlet işleriyle hiç uğraşmazmış. Vaktini hep ava gitmekle, eğlenceler tertiplemekle geçirirmiş.Günlerden bir gün, üç oğlunu da yanına çağırmış, o
Eski zamanlarda, ülkenin birinde yoksul bir kunduracı ve karısı yaşarmış. Kunduracı çok yaşlandığı için artık eskisi gibi çalışamıyormuş. Kazandıkları para ancak karınlarını doyurmaya yetiyormuş.Kunduracı, bir gece elinde kalan son deriyi de ertesi gün ayakkabı yapmak için hazırlayıp tezgahın üzerine koymuş. Yatmaya gitmiş.Ertesi sabah her zamanki gibi erkenden k
“Keloğlan Ve Orman Perileri”Küçük ve şirin bir köyde yeşilliklerin bol, ormanların çok olduğu bir yerde anne ile oğul yaşarmış. Küçük yaşta babası ölen bu çocuk annesini çok severmiş. Babası ona Keloğlan ismini vermiş. Keloğlan annesiyle birlikte tarlada çalışır ve boş zamanlarında arkadaşlarıyla oynarmış. Yine günlerden bir gün annesine yardım ettikt
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bundan çok eski bir orman varmış. Bu ormanın kenarından bir tren yolu geçermiş. Her gün bir tren kasabadan şehire giderken bu ormanın yanından geçer gidermiş. Ormandaki bütün hayvanlar bu treni çok severlermiş. Tren ormanın kenarına gelince düdüğünü öttürür sanki onlara geldiğini haber verirmiş:Düüüüüütt!..İşte tam o zamand
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde küçük bir çocuk varmış. Bu çocuk çok dağınık ve eşyalarını toplamaktan hiç hoşlanmazmış. Günlerden bir gün yerlere atılmış dağınık duran eşyalar, kendi aralarında konuşmaya başlamışlar. Ceket, ders kitabına sormuş:-“Sen niçin hala buradasın. Bu saatte okulda olman gerekmiyor mu?”Ders kitabı:-“Evet, ama dağınık çocuk ok