Öklid, çağlar boyu yalnız matematik dünyasının değil, matematikle ilgilenen hemen herkesin gözünde özenilen bir örnektir. Öklid, M.Ö. 300 sıralarında yazdığı 13 ciltlik eseriyle meşhurdur.İskenderiye Kraliyet Enstitüsü’nde dönemin en saygın öğretmenidir. Dönemin Kralı I. Ptolemy, okumakta güçlük çektiği Elementler’in yazarı Öklid’e,“Geometriyi kestirmeden öğrenme
Kötü karakterli bir genç varmış. Bir gün babası ona çivilerle dolu bir torba vermiş. ” arkadaşların ile tartışıp kavga ettiğin zaman her sefer bu tahta perdeye bir çivi çak” demiş. Genç, birinci (ilk) günde tahta perdeye 37 çivi çakmış. Sonraki haftalarda kendi kendine kontrol etmeye çalışmış ve geçen her gün daha az çivi çakmış.Nihayet bir gün gelmiş
Çok cömert ve salih bir zat vardı. Elinde avucundakileri muhtaçlara dağıttığı gibi, yardım isteyen fakirler olursa, onlara belli etmeden, başkalarından kendi adına borç alır fakirlere hediye ederdi.Bu zat günün birinde hasta olup yatağa düştü. Hastalığı günden güne çoğaldı. Bunu öğrenen alacaklıları, onun ölüm döşeğinde olduğunu düşünüp başına dikildiler.Salih z
Hikayede anlatılan efsaneye göre bir kadın, bir gün kucağındaki çocuğu ilebirlikte bir mağaranın önünden geçerken içeriden gelen bir ses duyar:“İçeri gir ve ne istersen al, ama en mühim olanı unutma! Ayrıca:Sen çıktıktan sonra kapının bir daha asla açılmayacağını da dikkate al… Ancak bu fırsatı kaçırma, ama yine de en mühim şeyi unutma…”
Bundan uzun uzun yıllar önce bir beldede Allah dostu bir zat yaşarmış. Bu zatı herkes çok sever ve sayarmış. Yaşı da oldukça fazla olan bu zatın Cami’den eve evden Cami’ye öyle bir yaşamı varmış. Bir de beslediği ve çok sevdiği üç tane koyunu varmış.Mahallede yaşayan birde ayyaş bir adam varmış. Bu adam içki içermiş, kimsede buna korkusundan bişey di