Burnuma gelen mis gibi kokularla yataktan kalktım. Kokunun geldiği yere doğru gittim. Annem kahvaltı için yine harika çörekler pişiriyor olmalıydı. İlk önce gidip yüzümü yıkamalıyım diye düşündüm. Ayağıma dolanan pijamamın paçasını çektirerek giderken salona doğru bakındım. Burada da kimse yoktu. Kimse, yani annem. Sabahları evde o ve benden başka kimse olmaz. Ba
Büyük teyze mutfağa giderken ben de balkon kapısını açtım. Balkonumuz sokağa bakıyor. Bazen annemle burada oturur, sokaktan gelip geçenleri izleriz. Bahçede oynarken annemin balkona çıktığını görürsem bana bir şeyler söyleyeceğini anlardım. Balkonun altına gelirdim.Büyük teyze elindeki tepside iki bardak şerbet ile balkona geldi. Yan yana duran iki tabureye oturd
Uyumalıydım. Karnım tok, sırtım pekti. Vakit gece yarısını çoktan geçmişti. Üstelik elime uykuya birebir olan, kalın kitaplardan birini almıştım. Öyle büyük düşüncelerim, dertlerim de yoktu. Evet, uyumalıydım. Ama bitürlü uyuyamıyordum. Uyku tutmazsa sayı say, derler. Başladım saymaya… Bir… iki… üç… beş… on… yüz… bin̷
Çocuk MasallarıYoksul bir çoban keçilerini her zamanki gibi köyün yukarılarındaki dağlarda otlatmaya götürmüştü. Bu sefer dağın başka bir tepesine doğru yöneldiler. Keçiler otlarken çoban da bir taşın üzerine oturdu ve kavalını çalmaya başladı.O sırada bir grup insanın tepenin yukarılarındaki patikadan aşağıya indiğini fark etti. Onlar kendisini göremiyorlardı. B
Çocuk MasallarıIhlamur Sokakta yalnız bir ihtiyar adam yaşıyordu. İhtiyar adam evinden pek çıkmaz, sürekli olarak penceresinin önünde oturarak gelen geçeni seyrederdi. Çocuklar sokakta oynarken onu gördüklerinde birbirlerine onun hakkında korkutucu hikayeler anlatırlardı.Bir yaz günü yine böyle sokakta oynarlarken Ali, yaşlı adamın pencerede olmadığını fark etti.