Şifalı suKeloğlan Masalları Oku: Bir varmış, bir yokmuş. Köylerin birinde Keloğlan ile yaşlı anası varmış. Çok da fakir yaşantıları ile, büyük sıkıntı içindeymişler ama, gönülleri tok olduğu için, huzurluymuşlar.Aklı epey yavanmış Keloğlan’ın.Bu yüzden, annesinin verdiği işleri doğru dürüst göremez, çoğunlukla unutur, dolayısı ile de çok ağır sözler işitirmiş ann
Vaktiyle zengin bir ağa ve bir de ailesi varmış. Ağa, hizmetkâr tutup çalıştırırmış. Herkesin hayran olduğu yaşantıya sahipmiş. Yıllar sonra zenginliğini kaybetmiş. Köy halkıüzerindeki nüfuzu da azalmış. Bir gün evinin ocak başında hanımıyla oturuyormuş. Yanlarına hizmetçileri gelmiş oturmuş. Ağa içini çekerek: “Ah Felek,” demiş. Hizmetçi hemen Ağa’ya dönerek: “S
Karadeniz’in incisi Trabzon’umuzun en büyük İlçe merkezlerinden olan Vafkıkebir ile Tonya arasında Sivri adı ile bilinen bir tepe vardır. Bu tepenin iç taraflarında düz ve geniş bir ova uzanır. Vaktiyle Rum kafirleri bu ovada at koşturur, kılıç kuşanır, ok atarlarmış, Ovadan bakılınca heybetli bir görünüşe sahip olan Sivri’nin tam tepesinde ise veliler yat
Bir Danimarka yazının içine içine doğru yol alan bir yolcu trenindeyim. Nereye gizlendiği bilinmeyen güneşin, o gümüşten ışınlarını ülkeye saçtığı kül rengi, puslu günlerden bir gün. Ortalık ıpıssız. Her şey belli belirsiz bir parıltıyla ışıl ışıl. Trenin hızına ayak uyduran görünü, usul usul değişiyor, sıcağın o incecik sisinde titreyerek uzanıp gidiyor. Korku H
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Allahın kulu çok, çok demesi pek günahmış. Bir padişahla karısının büyük bir derdi varmış. Günlerden bir gün padişah odasına oturmuş derin düşüncelere dalmıştı. Sultan yanına gelerek: “Ne yapalım” der; derdini veren, dermanını da verir. Sen hele bir yolculuğa çık. Bunun üzerine padişah vezirlerini a