Bundan uzun uzun yıllar önce günün birinde bir ermişe şöyle bir soru sormuşlar;“Sevgiyi gerçekten yaşayan bir kişi ile onu dilinden kalbine indirmemiş olan bir kişiyi birbirinden nasıl ayırt ederiz” Ermiş onlara bunun nasıl yapıldığını şu şekilde göstermiş.Önce sevgiyi sözde yaşayan kişileri çağırarak onlara sofra hazırlamış. Hepsi yerlerine oturmuşla
Zaman zaman içinde evvel zaman, kalbur saman içinde, bundan uzun uzun yıllar önce ülkelerden birinin bir küçücük köyünde, Bilge Hoca adında, bir bilge filozof yaşarmış. Filozofun bilgeliği bütün ülkede bilinir, başı dara düşen herkes danışmak için ona gelirmiş.Günün birinde filozofun kapısı çalınmış. Filozof kapıyı açtığında bir delikanlı dururmuş karşısında.
Günün birinde Aristo ders sırasında öğrencilerinden birine bir konuyu ayrıntılarıyla anlattıktan sonra şöyle dedi:“Anladın mı?”“Evet” dedi öğrencisi.Aristo bunun üzerine: “Ama ben senden anladığına dair bir işaret göremiyorum.” der.Öğrencisi : “ O işaret nedir?” diye sorduğunda..Aristo öğrencisine cevaben;“Güleryüz. Anlamış olsaydın sevinirdin.” dedi.
Epiktetos, Milattan sonra 55 yılında Frigya’da, şimdiki Pamukkale yakınlarında doğduğu rivayet edilen bir Yunan filozofudur. Çocukken Roma’da İmparator Neron’un azatlısı Epaphroditos’a satılmış bir köle idi. Asıl adı bilinmediği için Yunanca “satın alınmış adam -köle – uşak” anlamına gelen “Epiktetos” olarak adlandırılmıştır.Epiktetos’un efendisi çok kaba b
Günün birinde bir lise öğretmeni derste öğrencilerine ertesi gün için; “Yarın hepiniz gelirken birer plastik torba ve beşer kilo patates getirin!” der.Ertesi sabah öğrenciler hepside patetesleri getirmiş sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır.Öğretmenleri:“Şimdi, bugüne kadar affetmeyi reddettiğiniz her kişi için elinize bir patates alın, o kişinin