Yıllar yılla önce zamanın birinde yaşlı ve yorgun bir eşek varmış. Bir gün sahibinin onu artık daha fazla beslemek istemediğini öğrenmiş. Bu duruma çok üzülmüş ve bir çare düşünmeye başlamış.“En iyisi buralardan gitmek” demiş kendi kendine. Sonra “Bremen’de şarkıcılık yaparım. Bazıları anırmamı pek bir beğenirdi zaten,” diye düşünmüş.Böylece sabahleyin erke
Bundan yılar yıllar önce, geçmiş zamanlardan birinde, saraylarda padişahların yaşadığı, meydanlarda okların atıldığı, pazarlarda altın sikkelerle alış veriş yapıldığı zamanda… Güzel bir bahçenin tam ortasına kurulu, bembeyaz çok güzel bir ev varmış. Bu evde altın sarısı saçları olan güzel mi güzel, alımlı mı alımlı; al yanaklı, gül dudaklı, boylu poslu, adı
Bir yılbaşı gecesiydi. Dondurucu, kavurucu bir soğuk vardı. Yoldan geçenler paltolarının yakasını kaldırmışlar, atkılarına bürünmüşler, hızlı hızlı yürüyorlardı. Kimi evine geç kalmış, acele ediyor, kimi bir eğlence yerine gidiyordu.Çocuklar koşuyorlar, birbirlerine kartopu atıyorlardı. Gecenin zevkini en çok onlar çıkarıyorlardı. Kahkahalarla gülüyorlar, sevinçl
Bir zamanlar bir Kral ile Kraliçe bir kız çocukları olunca bu mutlu günün şerefine bir ziyafet vermişler. Ziyafetten sonra Kral çevresindeki insanlara baba olmanın kendisini nasıl mutlu ettiğini anlatmış, zira yıllar yılı karısıyla birlikte hep bir çocuk sahibi olmayı beklemiş durmuş. Sonra bebeğin altını değiştirmeyi yeni öğrendiği sıralarda başına gelenleri anl
Vaktiyle çok yaşlı bir büyükanne varmış. Saçları kar beyaz, yüzü kırış kırışmış. Ama gördüğü güzellikler karşısında bir yıldız gibi ışıl ışıl parlayan, sıcak bakışlı güzel gözlere sahipmiş. Kocaman güllü bir elbise giyer, birbirinden güzel hikayeler anlatırmış.Büyükannenin bir fermuarla açılıp kapanan kaim, eski bir kitabı varmış. Onu her zaman açıp okurmuş. Kita