Günün birinde Atina’da bir toplantı yapılır. Büyük Yunan hatibi Demostenes de bu toplantıya katılır. Kendisi de toplantı da söz alıp konuşmak isteyince halk Demostenes’i dinlememiş kendi aralarında konuşarak uğultulu bir gürültü oluşturmuşlar.Bu durum üzerine hatip Demostenes:“Yalnız iki kelimecik bir şey söyleyeceğim” demiş ve hemen bir hikaye anlatmaya ba
Zaman zaman içinde evvel zaman, kalbur saman içinde, bundan uzun uzun yıllar önce ülkelerden birinin bir küçücük köyünde, Bilge Hoca adında, bir bilge filozof yaşarmış. Filozofun bilgeliği bütün ülkede bilinir, başı dara düşen herkes danışmak için ona gelirmiş.Günün birinde filozofun kapısı çalınmış. Filozof kapıyı açtığında bir delikanlı dururmuş karşısında.
Günün birinde bir lise öğretmeni derste öğrencilerine ertesi gün için; “Yarın hepiniz gelirken birer plastik torba ve beşer kilo patates getirin!” der.Ertesi sabah öğrenciler hepside patetesleri getirmiş sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır.Öğretmenleri:“Şimdi, bugüne kadar affetmeyi reddettiğiniz her kişi için elinize bir patates alın, o kişinin
Uzak dağlarda kaynağından çıkan bir ırmak, her çeşit coğrafi bölgeden geçtikten sonra, en sonunda çölün kumlarına ulaşmış. Ama diğer tüm engelleri aştığı gibi, bu engeli de aşmaya çalışınca, kuma girdikçe sularının kaybolduğunu fark etti. Aslında yazgısının bu çölü aşmak olduğuna emindi, ama bu duruma herhangi bir çözüm bulamıyordu. Birden çölün içinden gelen bir
Kötü karakterli bir genç varmış. Bir gün babası ona çivilerle dolu bir torba vermiş. ” arkadaşların ile tartışıp kavga ettiğin zaman her sefer bu tahta perdeye bir çivi çak” demiş. Genç, birinci (ilk) günde tahta perdeye 37 çivi çakmış. Sonraki haftalarda kendi kendine kontrol etmeye çalışmış ve geçen her gün daha az çivi çakmış.Nihayet bir gün gelmiş