Büyük Çınar Ağacı ve Pembe Petunya aynı ormanda yaşıyordu. Büyük Çınar Ağacı çok kibirliydi kendini ormanın en büyük ağacı olarak görür kimseleri düşünmezdi. Kendinden başka kimseyi sevmezdi. Pembe Petunya çınarın yanında yaşıyordu. Ama Çınar Ağacı onu hiç görmüyor ve duymuyordu. Bu Petunya’ yı çok üzüyordu. Gökyüzü kapkara bulutlarla kapanmıştı. O gün yağmur yağ
Bir gün, bir tavşan mango ağacının gölgesinde oturmak istedi. Ağaca nezaketle seslendi;“Sevgili ağaç, gölgende oturmama izin verir misin?”Ağaç tavşanın bu nazik davranışından çok mutlu olmuştu. Hafif bir sallantı oldu ve yere olgun mango meyvesi düştü. Tavşan yine Mango ağacına çok çok teşekkür etti. Sonra tavşanın sırtında bir kaşıntı oldu. Mango ağacının gövdes
Günün birinde bir kaplan bir tilkiyi yemek istemişti. Tilki bundan dolayı kaplana çok kızdı;“Ormanların kralını yemeye kalkmaya utanmıyor musun?” dedi. Kaplan;– Sen nerden ormanların kralı oluyormuşsun?” Dedi. Tilki ise ona;“Gel beraber gezelim, beni görünce hayvanların nasıl korkup kaçtıklarını bir gör, o zaman anlarsın kimmiş ormanlar kralı!”Kaplan ve til
Kurnaz tilkinin biri yaşadığı ormanda gezintiye çıkmış. Hem yürüyor hem de çeşit çeşit kurnazlıklar düşünüyormuş. Kuyruğunu sallaya sallaya gezinirken bir anda neye uğradığını şaşırmış. Adımını atmasıyla kendisini bir kuyunun içerisinde buluvermiş. Bir hoplamış, iki zıplamış, kuyudan çıkamamış. Bakmış olacak gibi değil kuyruğunu kıvırıp oturmaya başlamış.“En iyis
Bir terzinin bir oğlu varmış. Bu çocuk o kadar küçük kalmış ki, boyu bir başparmaktan fazla uzamamış. Bunun için ona “Parmak Çocuk” derlermiş. Ama çocuğun cesareti pek fazlaymış. Bir gün babasına demiş ki:Babacığım, ne olursa olsun ben uzaklara gideceğim! Babası:– Pekâlâ oğlum, demiş. Uzun bir iğne almış, lambaya tutarak ucuna balmumundan bir to