Bundan uzun yıllar önce Hindistan da, kedi korkusundan devamlı endişe içinde yaşayan bir fare varmış.Günün birinde büyücünün biri bu fare için çok üzülmüş ve onu bir kediye dönüştürmüş.Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlamış.Bu durumu gören büyücü bu defa da onu bir kaplana dönüştürmüş. Kaplan olan fare, sevineceği
Güneşli ve güzel bir bahar günü bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiştir. Bahar ilerledikçe günden güne kabak bitkisi kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisi ile müthiş hızla büyümüş ve neredeyse hemen hemen kavak ağacıyla aynı boya ulaşmıştı. Günün birinde kabak dayanamayıp kavağa şöyle bir soru sordu:“Sen k
Hem çok güzel bir hikaye, hem de ders veren bir hikaye, okumadan geçmeyiniz.Fare, çiftlik sahibinin bir fare kapanı almış olduğunu fark edince çok endişelendi, çiftçi onu öldürmeye karar vermişti!Fare bütün diğer hayvanları uyarmaya girişti. Herkese “Fare kapanına dikkat edin! Fare kapanına dikkat edin!” deyip duruyordu.Farenin bağırışlarını duyan tavuk, ona sess
Unutmayın, sevdiğimiz herkes bir gün düşmanımız olabilir. Nefret ettiğiniz herkes de dostunuz. Bu hikaye, kıssadan hisse alınacak anlam yüklü bir hikayedir.Zamanın birinde bir oduncu, ormanda odun keserken çalı arasında bir yılana raslamis. Elindeki baltayı kaldırıp yılanın başını vurmak üzereyken bir angöz göze gelmiş. Yaradana olan aşkı -yılan bile olsa- yaratı
Bundan çok uzun yıllar önce zamanın padişahı iki tane köle satın aldı. Kölelerden biri çok temiz yüzlü ve inci gibi dişleri vardı. Nefesi de tıpkı bir gül gibi kokuyordu. Diğer köle ise oldukça çirkindi, dişleri çürümüş ağzı ise çok kötü kokuyordu.Padişah o güzel yüzlü köleye ihsanlarda bulunarak onu hamama gönderdi. Dişleri çürümüş ağzı kokan çirkin köleyi yanın