Bir dolar seksen yedi sent. Hepsi buydu. Üç kez hesapladı: bir dolar seksen yedi sent. Ertesi gün Noel’di. Yapacak bir şey yoktu. Oturdu ve küçük bir bebek gibi ağlamaya başladı.Della kocasıyla beraber tek odalı bir evde oturuyordu. Kapının girişinde, içinde hiçbir zaman mektup olmayan bir posta kutusu ve pek sık kullanılmayan bir elektrik düğmesi vardı. Dilligha
Oğlan, kızkardeşini elinden tutmuş:– Annemiz öldü öleli iyi bir gün görmedik, diyordu. Üvey anne bizi her gün dövüyor. Yanına gitsek bizi tekmeyle kovuyor. Yediğimiz şey sofra artığı katı ekmek parçaları… Sofranın altındaki köpek bizden iyi. Ara sıra ona iyi parçalar atıyor. Zavallı annemiz bunları bilse! Gel başımızı alıp uzaklara gidelim. Bütün gün
Ormandaki Kocakarı Masalı – Masal Oku; Evvel zaman içinde yoksul bir hizmetçi kız, efendileriyle birlikte büyük bir ormandan geçiyormuş. Bunlar ormanın ortasına geldikleri zaman fundalıklar arasından eşkıyalar çıkmış; ellerine geçirdiklerini öldürmüşler. Böylece hepsi ölmüş ama hizmetçi kız, korkuyla kendini arabadan aşağı atarak bir ağacın arkasına sakland
İki prens günün birinde serüven aramaya çıkmışlar. Başlarına öyle işler gelmiş ki, bir daha evlerine dönememişler. Dummling adındaki küçük oğlan yola çıkarak ağabeylerini aramış. Sonunda onları bulunca oğlanlar alaya başlamışlar: “Biz senden daha akıllı olduğumuz halde bir iş başaramadık. Sen bu budalalıkla dünyayı dolaşmak istiyorsun öyle mi?” demişl
Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde çok uzaklarda büyük bir şehirde iki küçük çocuk yaşarmış. Bu çocuklar çok iyi arkadaşmış. Birbirlerini kardeş gibi severlermiş. Oğlanın adı Kay, kızın adı Gerdaymış. Sürekli birlikte oynar, hiç ayrılmazlarmış. Gerda’nın bir de büyükannesi varmış. Büyük annesi çok sayıda masal bilir, sırası geldikçe çocuklara anlatırmış. Bir