Yıllar önce Kuzey Virginia’da soğuk bir akşam üzeri idi. Yaşlı bir adam kendisini nehrin karşı kıyısına geçirecek bir atlı bekliyordu. Adamın soğuk kış rüzgârı yüzünden bıyığı bile donmuştu. Bitmek bilmeyen bir süre bekledi. Tüm bedeni kuzey rüzgârının soğuğundan artık uyuşmuş ve kaskatı kesilmişti.Donmuş zemin üzerinde kendisine doğru dörtnala yaklaşmakta olan a
Bilge yemek zamanında kendisine az miktarda yemek verilmesini isterdi ve tabağına konan yemeği son tanesine kadar bitirirdi. Fakat bize hiç bir zaman aynısını yapmamızı söylemezdi, bunun üzerine ben de kendisine sordum,“Efendim,“ dedim, “Eğer biz de tabaklarımızdaki yemeği senin yaptığın gibi böyle sonuna kadar bitirirsek, kediler, köpekler, kuşlar, fareler ve ka
Bir sabah, toplantı yapılan büyük alanda otururken bir karga uçarak geldi ve önümüzdeki betonun üzerine kondu. Biz topluluk halinde oturduğumuz müddetçe o da orada oturdu, birçok diğer kargalar gelip gittikleri halde o oradan ayrılmadı. Uçmak istediğini, ama kanatlarında gerekli gücü bulamadığını düşünebilirdiniz.Bir müddet sonra, yüksek sesle “Gak” diye gakladı.
Gece karanlıkta genç bir adam bisikleti ile kalabalık bir caddede hızla ilerliyordu. Bir polis memuru bisikletinin önünde far olmadığını görüp onu durdurmak istedi. Fakat adam bağırmaya başladı, “Memur bey, yoldan kaçılın. Lambam yok, ama dikkat edin frenlerim de yok!”Bu olay bugün herkesin içinde bulunduğu acınacak duruma işaret ediyor. Hiç kimsede bilgelik lamb
Yıllar önce Alaska’nın Güney sahilindeki bir köyde bir adam, karısı bir de oğlu yaşarmış. Çocuk çok zeki ve cesurmuş. Zamanla iyi bir avcı olmuş. İlkbahar olunca ava çıkar, zıpkını ile balina avlarmış. Fakat babası gibi balinaya tapmazmış. Babası bu hayvanları büyük kuvvet ve kudret sahibi sanır, ara sıra onlara yalvarırmış.Bir kış günü çocuk av peşinde dol