Bir zamanlar Hindastan’ın Benares şehrinde yaşayan Patan Poli isminde tanınmış bir tüccar vardı. Çoğunlukla atla gezerdi. Şehrin en büyük kervanları onun için çalışırdı.Bazı kervanlar batıya Arap Yarımadasına gider oradan çeşitli baharatlar getirirdi.Doğuya ve kuzeye giden kervanlar ise Hindi Kuş Dağlarından geçer, Çin’e doğru yol alırdı. Oradan ipek ve por
Bir zamanlar Hindistan’da Benares şehrinde güçlü bir kral yaşardı. Onun en büyük zevki oranda av peşinde koşmaktı. Kral ava gittiği zaman daima etrafında elli avcı bulunurdu. Bunların çoğu saray halkı, soylular, vezir ve komutanlar idi.Güzel bir ilk bahar günü, kral Kızıl Orman dedikleri bir bölgeye avlanmaya gitmişti. Bir zamanlar bu bölge av yönünden çok zengin
Zamanın birinde maymunun biri, sebze, meyve ve kökler ile besleniyordu. Fakat zamanla yiyecek yemekleri tükenince başka bir ülkeye göç etmek zorunda kaldı. Gittiği ülkede Orangutan Maymunu olan bir büyük amcası vardı. Amcası ona ok, yay ve bir de sihirli bir keman verdi.Aradan uzun yıllar geçti, maymun tekrar vatanına döndü. Kurt ile karşılaştı. Birbirlerine hal
Bunda uzun yıllar önce zamanın birinde, zengin bir tüccar varmış. Üç kızı olan bu tüccarın kızlarının ikisi son derece bencilmiş. Ama üçüncüsü, yani adı Güzel olanı hem iyi hem de sevgi doluymuş. Bir gün tüccar, gemilerinin şiddetli bir fırtınada battığı haberini almış. Zavallı adam varını yoğunu kaybetmiş, geriye bir tek kasabadaki küçük evi kalmış. Açgözlü iki
Kafdağı’nın da ötelerinde bir ülkede öksüz bir çocuk yaşarmış. Üveyannesi bu oğlanı hiç sevmez. yemek bile vermeden koyunlara çobanlık etsin diye kırlara gönderirmiş. Öğle vakti geldiğinde öksüz oğlan çıkınındaki kuru ekmeği çıkarır, pınarın suyunda ıslatarak yumuşatır, karnını doyururmuş.Bir gün yine ekmeğini suya batıra batıra yerken bir dilenci gelmiş. Ö