Bir zamanlar bir Kral ile Kraliçe bir kız çocukları olunca bu mutlu günün şerefine bir ziyafet vermişler. Ziyafetten sonra Kral çevresindeki insanlara baba olmanın kendisini nasıl mutlu ettiğini anlatmış, zira yıllar yılı karısıyla birlikte hep bir çocuk sahibi olmayı beklemiş durmuş. Sonra bebeğin altını değiştirmeyi yeni öğrendiği sıralarda başına gelenleri anl
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal, pireler berber iken ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, bir zamanlar, uzak ülkelerin birinde yoksul bir kadınla oğlu yaşarmış. Öylesine yoksullarımış ki, kadıncağız biricik keloğluna dahi güçlükle bakıyormuş. Keloğlan da, aksine bu durumu hiç umursamazmış. Her şeye gülüp g
“Okula Dönüş”17 Ekim, PazartesiBugün yine okula başlıyoruz. Tatil aylarımız bir rüya gibi geçip gitti. Annem, beni Baretti Okulu üçüncü sınıfına kaydımı yaptırmak için götürürken, bir yandan kırlarda geçirdiğim o güzel günleri düşünüyordum. Şimdi bütün sokaklar çocukların sesleriyle cıvıl cıvıldı. Okula giden cadde üzerindeki kitapçı ve kırtasiyeler,
“Yeni Oğretmenimiz”18 Ekim, SalıYeni öğretmenimiz bu sabah kendini hepimize sevdirmeyi başardı.Sınıfa girdiğinde henüz yerine oturmuştu. Eski öğrencilerinden bazıları “Günaydın öğretmenim!” diyerek sınıfın açık kapısından onu selamlamaya başladılar. İçlerinden bazısı da onun elini öpmek için yanına kadar geliyordu. Bu manzarayı görünce bir
“Bir Felaket”21 Ekim, CumaBu yıl bir felaketle başladı. Bu sabah okula babamla birlikte gidiyorduk. Mösyö Perboni’nin söylediklerini babama anlatırken, okulun kapısının önünde büyük bir kalabalık olduğunu farkettik.Babam, “Mutlaka kötü bir olay var!” dedi heyecanlı bir sesle. Okulun kapısından içeri güçlükle girdik.Büyük salon öğretmenlerin sını