Sabah vardiyasında dört kampanası çalmıştı. Güverte vardiyasındakilere orsa alabanda eğlenmek, tekmil tayfanın da filikaların yanında hazır olması için emir geldiğinde kahvaltımızı henüz bitirmiştik.Dümencimiz, “İskele! İskele alabanda!” diye haykırdı. “Gabya yelkenlerini ıskotaya çekin! Kontra flok yelkenini toplayın! Flok yelkenini rüzgarın tersine
MIDDELFART’tan Odense’ye uzanan anayolda bir motosiklet kükreyerek gidiyordu: uzun bakır borusu renkler kuşağının tüm renklerine bezenmiş, gerisinde susturucusu olmayan açık ekzoslu, güçlü bir motosiklet. Yol boyunca giderken ara sıra tekleyen motoru, her patlamada bir merminin parçalanışındaki sese benzer bir gürültü çıkarıyor, gaz verilince saatte doksana, ya d
Anadolu’nun çam kokulu yalçın dağlarının eteğinde kurulmuş eski bir ticaret şehri vardı. İlkbaharda çağlayan suları, kekik kokulu rüzgarları, gelinciklerle süslenen, mor sümbüllerle bezenen tarlaları, çeşit çeşit meyveleri ile insana huzur ve saadet veren bu şehirde servet ve asalette birbirine denk iki tüccar yaşardı. En sıkıntılı zamanlarda birbirine