deyimDeyim Hikayeleri: Bu deyim, “çok kızmış birinin kızgınlığını sert bir üslupla bağıra çağıra dile getirmesini” anlatmak için kullanılır. Deyimin hikayesi ise şöyle anlatılır.Eski devirlerde bir tüccarın, mal sattığı bir başka tüccardan oldukça yüklü bir alacağı varmış. Ama ötekinin borcunu, öyle yakın bir zamanda ödemeye hiç niyeti yokmuş. Hatta mümkün
Moso, Uzakdoğu’da yetişen bir tür bambu ağacı. Moso dikildikten sonra, beş yıla varan zamana kadar, en ideal şartlar altında dahi hiçbir görünür gelişme meydana gelmez.Sonra, sihirli bir el dokunmuş gibi, birden bire günde 40-45 cm. kadar büyümeye başlar ve nihayet altı hafta içinde yaklaşık 27 metrelik boyuna ulaşır.Aslında sihir değil yaşanan. Yaratıcının
Çinliler bambu ağacını yetiştirmek için önce ağacın tohumunu eker, sular ve gübreler. Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yıllarda da her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat inatçı tohum bu yılda
İşittim ki, Hüsrev, Şabur’un yaptığı resmi artık beğenmeyip, onu işten çıkardığı zaman Şabur sessiz kalmış. Fakat daha sonra zora düşünce, Hüsrev’e şu meâlde bir mektup yazmış:“Ey adaletiyle kâinatı kuşatan hükümdar, eğer ben ölür gidersem, sen yine faziletinle bâkisin! Gençliğimi senin uğrunda çürüttüm, ihtiyarlığımda beni kovma!”Şayet bir garibin başı fitne ve
Tedbirli Davranan PadişahUmman Denizinden gemi ile bir adam çıkageldi. Bu adam denizlerde gezmiş, sahralarda dolaşmış; Arabı, Türkü, İranlıyı, Rum halkını görmüş; her milletin bilgilerini temiz ruhunda toplamıştı. Sözün kısası dünyayı karış karış gezerek bilgiler kazanmış, seferler yapmış, görüşmeyi ve konuşmayı öğrenmişti. Vücudu iri yapılı; fakat çok fakirdi.