İbn-i Abbas (ra) bir gün sahabelerle oturduğu sırada, ezan okunmaya başladı. İbn-i Abbas (ra) öyle şiddetli ağlamaya başladı ki, cübbesi sırılsıklam oldu. Bunu gören diğer sahabeler de ağlamaya başladılar ve sordular;Ey Resulullah’ın amcasının oğlu, niçin böyle ağlıyorsun? Biz sen ağlıyorsun diye ağlıyoruz. İbn-i Abbas (ra) ise;Müezzinin ne dediğini biliyor musun
Dramalı Vezir Davut Paşa bir kitap hazırlıyor idi. Geceleri uykusundan çalıyor, kandilin kör ışığı altında sabahlara kadar çalışıyor idi. Acele etmesinin nedeni bu kalın kitabı padişahın doğum gününde ona sunacak olması idi.Gecenin bir yansında karısı Düriye Hatun, vezirin yanına geliyor,“Haydi yat artık efendi, gerisini yarın yazarsın” diyor idi.Ama
Dört Hintli Müslüman bir mescitte namaza durmuştu. Bu sırada mescidin müezzini yanlarına geldi. Hintlilerden biri namazda olduğunu unutup müezzine sordu:“Müezzin, acaba ezanı okudun mu? Yoksa namaza daha vakit var mı?”Arkadaşı, namazda olduğu halde, kendisini tutamayarak kızdı: “Sus yahu, namazda konuşulur mu? Namazın bozuldu!”Üçüncü Hintli, ikincisine çıkıştı: “
“CENNET KIZIN CİNNETİ”kısa hikaye-kısa öyküÇivit gibi mavi göğün sarı toprağa değen uçlarından güneşin ulvî dalgaları köyü kıpkızıl sarmıştı. Gökte hiç bulut yoktu. Hava sıcak ve ağırdı; kızıl loşluğun indiği dar, gübreli sokaklardan keskin bir ahır kokusu çıkıyor, evlere dönen inekler çıngıraklarını sallayarak kendi kapıları önünde duruyor, boynuzlar
Tokat’ın Erbaa ilçesinin Kozlu bucağına bağlı Keçeci köyünün doğusunda, 45 dakikalık bir mesafede, köylülerin Ayakbastı Taşı adını verdikleri bir kaya parçası vardır. Çevre halkı, yürüyemeyen, çocuklarını buraya getirip taşın üzerine bastırırlar. İnanışa göre çocuklar daha sonra yürümeye başlarlarmış. Bu taş ve bulunduğu yerle İlgili olarak şöyle bir hikaye anla