Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem bir gün sahabelere şöyle anlatmıştır:Az Önce Cebrail yanımdan ayrıldı ve bana şöyle dedi:“Ya Muhammed, seni hak Peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, Allah’ın bir kulu vardı. Eni ile boyu otuzar dirsek olan ve dört tarafı, dört biner fersah genişliğinde bir denizin ortasında bütün bir adacığın tepesinde, beş
Kibir ve gurur, küçük insanların sığındıkları daracık bir alandır. Kibirli insanların en yakınları dahi, onları sevmez ve görmek bile istemezler.(Kibir, hakka, razı olmamak ve insanları küçük görmektir.) [Müslim]Kibir, kötü huydur, haramdır. Allahü Teâlâyı unutmanın alametidir. Kibirli olan, salih insan olamaz. Kibirli değilim diyen, kibirlidir. Kibir her iyiliğe
Aralarında Allah yolunda ilerlemeye karar veren iki kardeşten biri, bu amacına ancak kırlık bir yerde, bir dağ başında ulaşabileceğini düşündü ve bunun için bir dağ başına çekilip çobanlık yapmaya başladı. Diğeri zorluklarına rağmen insanların kalabalık olarak yaşadığı bir yerde bu niyetini gerçekleştirmenin daha doğru ve sevaplı olacağını düşündü ve şehre yerleş
1- Çocuğuna bir çorap alsa, “söyle bakayım sana bu çorabı kim aldı?” diye sorar. Kendini gösterir, evladını Kendine yönlendirir. Kendine bağlar.2- Çocuğuna hediye aldığında “evladım, bunu ben aldım ama aslında baban sağolsun, o çalışıp kazandı” der, çocuğunu babasına yönlendirir ona bağlar.3- Çocuğuna hediye aldığında “evladım, bunu ben almış olsam da baban kazan
Bir gün Allah dostlarından bir zat namaz kılarken son oturuşta “Ettehiyyatü”yü okuduktan sonra salavatları okumayı unutur. O gece bir rüya görür. Rüyasında Peygamber Efendmiz (s.a.v.) kendisine iyice bir çıkışır ve şöyle der:– Namazını dosdoğru kıldın, her şeyi yerli yerinde yaptın da bana salavat getirmeyi unuttun. O yüzden sana kızgınım.Bunun
Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün.
AdBlock veya uBlock'u Devre Dışı Bıraktım