Yaydan Çıkan Ok Gibi Hikayesi, dedikodu yapmanın ne kadar yanlış olduğunu örnekleyerek anlatan, ders almamızı sağlayan güzel bir hikayedir.Bir kadın komşularından birisi hakkında bir dedikoduyu yayıp duruyordu. Birkaç gün içinde bütün köy bu dedikoduyu duydu. Dedikodunun kurbanı derinden yaralandı ve incindi. Dedikoducu kadın daha sonra yaptığından pişman oldu ve
“Aydınlık” hikayesi, hem bir bilgelik hikayesi, hem de düşündüren eğitici bir hikayedir.Bilgelik Hikayesi Oku: Günün birinde bir bilge çölde öğrencileriyle otururken demiş ki: “Geceyle gündüzü nasıl ayırt edersiniz? Tam olarak ne zaman karanlık başlar, ne zaman aydınlanır?”Öğrencilerden biri: “Uzaktaki sürüye bakarım, koyunu keçiden ayıramadığım zaman
Zamanın birinde üç tane kadın su doldurmak için çeşme başında toplanmış sıra gelene kadar da birbirleriyle konuşuyorlardı. Az ileride de yaşlı bir adam oturmuş, kadınların çocuklarını öve öve anlattıklarını dinliyordu. Kadınlardan biri:– Benim oğlum öyle marifetlidir ki, bugüne kadar hiç kimse onu bu konuda geçemedi. Kimse onunla boy ölçüşemez… Tam
Uzun uzun yıllar önce günün birinde, bir bilge çölde öğrencileriyle otururken onlara şöyle bir soru sormuş:“Geceyle gündüzü nasıl ayırt edersiniz? Tam olarak karanlık ne zaman başlar, ne zaman ortalık aydınlanır?”Öğrencilerden biri şöyle cevap vermiş:“Uzaktaki sürüye bakarım, eğer koyunu keçiden ayıramıyorsam işte o zaman akşam olmuş demektir.” diye cevap vermiş.
Sivri dilli ve nezaketten yoksun bir kadın bir dedikodu yaymakla suçlanıyordu. Köyün bilgesinin huzuruna getirilen kadın “Söylediklerim bir şakaydı, sadece şaka” diyerek itiraz etti.“Sözlerim başkaları tarafından yanlış anlaşıldı, ben suçlu değilim” diye bağırdı.Ancak dedikoduya maruz kalan mağdur “Temiz adımı kirlettin” diyerek adalet istiyordu.“Bunu düzeltebili