“Fakirler”29 Kasım, SalıEğitici Çocuk Hikayeleri: Bu sabah okuldan gelirken önümde yürüyordun. Dizlerinin üzerinde zayıf ve sararmış bir çocuk bulunan fakir bir kadın, yanından geçerken senden sadaka istedi. Onu gördün ve cebinde para bulunduğu halde bir şey vermedin.Dinle yavrum! Elini uzatan yoksulun önünden ve hele çocuğuna beş-on kuruş istemek i
Babam, her tatil günü arkadaşlarımdan birini evimize çağırmamı veya onlardan birine gitmemi, böylece yavaş yavaş dost edinmemi istiyor.Pazar günü, her zaman iyi giyinen Derossi ‘yi çok kıskanan Votini ile gezmeye gideceğim. Bugün baykuş burunlu, uzun boylu, sıska ve ufak, kurnaz gözleriyle durmadan çevresini araştıran Garoffi bize geldi. Bir bakkalın oğlu o
Yıllar önceydi, sene 1972 O zamanlar genç bir gazeteciydim. Türkiye’den bir grup insan, İsrail’e resmi ziyarette bulunuyorlardı. Biz de gelişmeleri izlemek için oradaydık. Bir sıcak Mayıs akşamıydı. Her ziyarette olduğu gibi sıradan bir işti anlayacağınız. Ziyaretin dördüncü günü bize tarihi ve turistik yerleri gezdirmeye başladılar; kafile olarak Mescid-i Aksa’y
Georges Pouchet’yeIVirelogne’a on beş yıldır uğramamıştım. Prusyalıların yıkmış oldukları şatosunu sonunda yeniden yaptıran dostum Servat ile birlikte avlanmak üzere oraya güzde gittim.Bu yöreyi son derece seviyordum, güzel dünyanın, gözü okşayan, gıcıklayan köşelerindendi. Böyle yerler maddi bir aşkla sevilir. Biz, toprağın büyülediği kimseler, çok
Le Havre postası Criqueto’dan kalkmak üzereydi. Bütün yolcular, Malandinoğlunun işlettiği Ticaret Oteli’nin avlusunda adlarıyla çağrılmalarını bekliyorlardı.Bu, çamurlana çamurlana boyaları bozulup şimdi aşağı yukarı kül rengine girmiş tekerlekleri olan sarı bir arabaydı. Öndeki tekerlekler küçücüktü. Arkadakiler, yüksek ve cılız; arabanın biçimsiz, h