Çocuk Masalları Pelin’in canı çok sıkılıyordu. Oyuncakları ile oynuyor, pencereden dışarıyı seyrediyor, ama sıkıntısı bir türlü geçmiyordu.Bir akşam babası eve bir kuş kafesi ile geldi ve “Bu kuş sana arkadaş olabilir” dedi. Pelin kafesteki sarı kuşu görünce çok sevindi. Kuşu alarak odasına götürdü. Artık bütün gününü kuşu ile beraber geçiriyordu. Onun yemini ver
Dayısı Candan’a 10 Lira harçlık verdi. Çocuğun çok sevindiğini görünce sordu, “Söyle bakalım, bu para ile ne alacaksın ?”Candan önce kitap almayı düşündü. Kitabı vardı. Oyuncak? Oyuncağı da çoktu. Defter, kalem. Onları da istemedi.“Kocaman bir çikolata alacağım, hem de fıstıklı“ dedi.Koşarak evden çıktı, köşeyi dönünce arkadaşı Tekin’i gördü. Tekin sordu,“Böyle a
tutsak bülbülÇin’in imparatoru, Çin porseleninden yapılmış çok ünlü ve adı dillere destan olmuş güzel bir sarayda yaşıyordu. Porselen saray, özenle yapılmıştı. Çok inceydi. Sanki dokunsan kırılacak gibiydi.Büyük kral, sarayını halkından daha çok seviyordu. Devlet işlerinin dışında kalan bütün zamanını sarayın güzellikleri arasında geçiriyordu. Sarayın içi ve dışı
Bir varmış, bir yokmuş bundan çook eski bir zamanlardan birinde küçük bir kasabada Geppetto adında ihtiyar bir oyuncakcı yaşarmış. Yaptığı tahtadan oyuncakları satarak geçimini sağlarmış. İhtiyar oyuncakçının hayatta üzüldüğü tek şey bir çocuğunun olmamasıymış. Bir çocuğunun olması için neler vermezmiş ki. Bir gün yeni bir oyuncak yapmak için ormana gidip kütük a
Zaman İçinde Zaman, Mekan İçinde Mekanzaman içinde zamanEvliyaullah’ın sertâc-ı ibtihâcı, mahbûb-ı Sübhânî, Gavs-ı Samedânî, Pîr-i A’zam Cenâb-ı Abdülkadir-i Geylânî Hazretlerine hizmet edenlerden biri, Hazret-i Gavs’ın cemâlli bir zamânında huzûr-ı seniyyelerine çıkarak:“Efendim, Cenâb-ı Hak zâtınıza kudretinin tesarrufunu bahşetmiştir.