“Arkadaşlarım”25 Ekim, SalıSınıfta en çok sevdiğim arkadaşım Garrone’dir. içimizde en büyük olan odur; sanırım ondört yaşında var. Kocaman bir kafası, geniş omuzları var. Sürekl i tebessüm eden güleryüzlü çehresine bakınca onun ne kadar iyi bir çocuk olduğu hemen anlaşılır.Geçen yıldan tanıdığım birçok arkadaşlarım var demiştim. Sevdiğim arkadaş
“Güzel Bir Davranış”26 Ekim, ÇarşambaBu sabah Garrone’yi biraz daha iyi anladık. Okulun kapısından içeri girdiğimde, geçen yılki öğretmenimle karşılaştım. O beni lafa tutunca, sınıfa girmekte biraz geciktim. Koşarak yukarı çıktım. Sınıfın kapısını açık görünce rahatladım. Mösyö Perboni henüz gelmemişti. İçeri girip yerime oturdum. HikayeArka tar
“Birinci Sınıftaki Öğretmenim” 27 Ekim, Perşembe Birinci sınıftaki öğretmenim sözünü tuttu ve bugün bizi görmeye geldi. Biz de annemle birlikte fakir bir kadına yardım götürmek için evden çıkmak üzereydik. Bir yıldır hiç uğramamıştı. Geldiğine çok sevindik doğrusu… HikayeUfak tefek, çıtı pıtı bir kadındır. Kendisine hiç yakışmayan, yeşil kad
İki Cihan Padişahlığı İçinBir adam, Keykubad Şah’a:– Padişahım! Saltanatına zeval gelmesin, diye dua etti.Orada bulunan bilge bir kimse bu duayı doğru görmeyip dedi ki:– Bu şekilde dua etmek mantıklı değil. Feridun, Dahhak ve Cem gibi Fars padişahlarından saltanatına zeval gelmeyen kimi bilirsin? Aklı başında insan, imkânsız şeyler istemekten kaçınmal
Bir gün bir Kızılderili ve beyaz arkadaşı New York şehrinin merkezinde yürüyordu. O sırada öğle tatili vaktiydi ve caddeler insanlarla doluydu. Sürücüler kornalarını çalıyor, taksi şoförleri müşteri bulmak için köşelerde bağrışıyor, sirenler çalıyordu… Kısacası, şehrin gürültüsü kulağı sağır edecek derecede fazlaydı.Birden, Kızılderili durdu ve “Bir c