Genç adam, antika merakı sebebiyle Anadolu’nun en icra köşelerini dolaşıyor ve gözüne kestirdiği malları yok pahasına satın alarak işini yapıyordu. Kış kıyamet demeden sürdürdüğü seyahatler sırasında neredeyse başına gelmeyen kalmamış gibiydi. Fakat bu seferki hepsinden farklı görünüyordu. Yolları kapatan kar yüzünden arabasını terk etmiş ve yoğun tipi altı
Herkes gidip yattıktan sonra doğrulup kalktım usulcacık, gidip pencereyi açtım. Evimizdeki bütün pencereler gibi gıcırdamadı, hafifçecik döndü yuvalarında, ellerimden çok önünde birikmiş havanın itmesiyle içe doğru hareket etti. Bir tomurcuk nasıl açılırsa açılıverdi öylece… Kanatları, tomurcuk üzerini örten gösterişsiz, sert yapraklar gibi ayrılmıştı birbi
Ben henüz çok küçükken eve bir telefon almıştık. Telefonun bağlı olduğu cilalı çerçeveyi ve parlak ahizeyi asla unutamam. Saatlerce onun karşısına geçer ve seyrederdim. Hatta o derece ki, sayımız olan 105’i bir an bile aklımdan çıkaramıyordum. Telefonla konuşacak yaşta değildim, zaten boyum da telefonun bulunduğu yere yetişemezdi. Fakat annem konuştuğu zama
Onu çılgınca sevmiştim! İnsan neden sever? Dünyada sadece bir varlıktan başkasını görmemek, kafasında sadece bir düşünce olmak, yüreğinde sadece bir arzuyu hissetmek ya da dudaklarında sadece bir adın tekrarlanması tuhaf mı acaba? Bir pınarın sularının yeryüzüne çıkmasına benzer şekilde ruhun derinliklerinden dudaklara kadar yükselen, hep söylenen, tekrar söylene
Metr Simon Labrument’nin Madmazel Jeanne Cordi-er ile evlenmesine hiç kimse hayret etmemişti. Metr Leb-rument, metr Papillon’un noterlik dairesini satın almıştı ki, bu satın alma bedelini ödemek için paraya lüzum oluyor ve Madmazed Jeanne Cordier’nin de banknot vehamiline muharrer esham olarak üç yüz bin franklık bir serveti bulunuyordu. Metr Le