Kavgacı bir samuray günün birinde bir Zen ustasını cennet ve cehennem kavramlarını açıklamaya davet eder.Ancak usta onu küçümseyen bir tavırla;“Sen eşeğin tekisin. Senin gibilerine zaman harcayamam.” der.Onuru zedelenen samuray, öfkeden köpürerek kılıcını kınından çıkarıp seni bu küstahlığın için öldürebilirim diye bağırır.“İşte” der Zen ustası sakince “Bu cehenn
Zaman zaman içinde evvel zaman, kalbur saman içinde, bundan uzun uzun yıllar önce ülkelerden birinin bir küçücük köyünde, Bilge Hoca adında, bir bilge filozof yaşarmış. Filozofun bilgeliği bütün ülkede bilinir, başı dara düşen herkes danışmak için ona gelirmiş.Günün birinde filozofun kapısı çalınmış. Filozof kapıyı açtığında bir delikanlı dururmuş karşısında.
Bir öğrenci güreş sanatını öğrenmek için çok tanınmış bir güreş şampiyonuna gitmiş.Yıllarca büyük bir istekle ve hayran olunacak şekilde çalışmış. Bir gün ustasına sormuş:“Bana öğreteceğin başka bir şey kaldı mı?”Usta da:“Bugün öğretebileceğim her şeyi öğrendin.” demiş.Bu sözler genç güreşçiyi çok gururlandırmış ve hocasının yanından ayrılıp kendi yoluna gitmiş.Ü
Aliya Hubaniç ve ben taşlı bir yoldan Rotimlye’den Buna’ya gidiyoruz. O, eşeğine iki çuval buğday yüklemiş, değirmene götürüyor. Geceyi değirmende geçirecek, sabahın erken saatlerinde de Rotimlye’ye geri dönecek. Yolculuk oraya kadar iki saat sürüyor, iki de geri, etti dört saat. Yaptığı bu iş karşılığında da topu topu 15 dinar para alacak. Bu kazançt
“Eceli Gelen Yaşamaz”Dini Hikaye: Erdebil Şehrinde demir pençeli, vurduğunu deviren, güçlü kuvvetli bir genç vardı. Yayını öyle kurardı ki, onları sapan demirinden bile geçirirdi. Bir gün onunla savaşmak üzere, şehre keçe pelerinli bir delikanlı geldi. O da bileğine güçlü, cengâver birisiydi. Kavgadaki ustalığı gözlerinden okunuyordu. Fakat, yanında y