Günün birinde, adamın biri dağlara giderek tek başına bir iç yolculuğu yapmak istedi. İçindeki kötülüklerden kurtulmak ve kendi kendisi ile hesaplaşmak, içinde biriken öfkeden kurtulmak istiyordu. Bir gün artık zamanın geldiğini ve aşağıya inebileceğini düşündü.Dağdan indi ve arkadaşlarının yanına giderek öfkeden kurtulduğunu beyan etti. Arkadaşları ile buluştuğu
Gece karanlıkta genç bir adam bisikleti ile kalabalık bir caddede hızla ilerliyordu. Bir polis memuru bisikletinin önünde far olmadığını görüp onu durdurmak istedi. Fakat adam bağırmaya başladı, “Memur bey, yoldan kaçılın. Lambam yok, ama dikkat edin frenlerim de yok!”Bu olay bugün herkesin içinde bulunduğu acınacak duruma işaret ediyor. Hiç kimsede bilgelik lamb
Yıllar önce Alaska’nın Güney sahilindeki bir köyde bir adam, karısı bir de oğlu yaşarmış. Çocuk çok zeki ve cesurmuş. Zamanla iyi bir avcı olmuş. İlkbahar olunca ava çıkar, zıpkını ile balina avlarmış. Fakat babası gibi balinaya tapmazmış. Babası bu hayvanları büyük kuvvet ve kudret sahibi sanır, ara sıra onlara yalvarırmış.Bir kış günü çocuk av peşinde dol
Eski zamanda ihtiyar bir kadının sevgili bir kızı vardı. Bu kız, o kadar güzel o kadar güzeldi ki hiçbir yerde eşine rast gelen olamazdı.Kız, her zaman odasında oturarak nakış işlemekle vakit geçirirdi. Bir gün, akşam üzeri, pencereden içeri bir kuş girdi. Kızın sağ omzuna kondu, kulağına dedi ki:– Sultanım! Sen kırk gün, kırk gece bir cenaze bekleyeceksin
Uzak bir ovada, ormanlar içinde bir krallık vardı. Krallığın içinde bin bir çiçekten oluşmuş özel bahçeler vardı. Kral bitki bilimine ilgisi yüzünden yüzlerce bahçıvan tutmuştu. Bu bahçıvanlar her sabah erkenden çalışmaya başlarlardı. Çalışmalarını gün batımına doğru ancak bitirirlerdi.Bir gün bir gezginin yolu bu ülkeye düştü. Gezgin şatoya doğru ilerledi. Kapıd