Alacakaranlık içinde sivri, siyah bir kayanın belli belirsiz hayali gibi yükselen Şalgo Burcu uyanıktı. Vakit vakit inlettiği trampete, boru seslerini akşamın hafif rüzgârı derin bir uğultu halinde her tarafa yayıyor… Kederli bağrışmalarıyla ölümü hatırlatan küfürbaz karga sürüleri, bulutlu havanın donuk hüznünü daha beter artırıyordu. Mor dağlar gittikçe k
Bir varmış, bir yokmuş; evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellâl iken, pireler berber iken; Zamanın birinde bir padişah varmış. Bu padişah, her tarafı camdan bir cami yaptırmış. Bir Cuma günü namazdan çıkarken, eli yüzü pak aksakallı bir ihtiyar görmüş. İhtiyar Padişah’a demiş ki:“Padişahım, eğer Kafdağı’nın ardındaki Altın Bülbülü
Bir varmış, bir yokmuş, Allah’ın kulu çokmuş. Çok yemesi, çok demesi günahmış. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellâl iken, pireler berber iken, ben dedemin beşiğini sallar iken Zamanın birinde, kel bir oğlancık varmış. Anacığı ile birlikte çok yoksul bir hayat yaşarlarmış. Bu Keloğlanın Rüstem isimli bir de arkadaşı varmış. Keloğlanla Rüste
Keloğlan, Keloğlan Masalları, Masal, Masallar, Hikaye, Keloğlan Hikayeleri.Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken zamanın birinde bundan uzun uzun yılar önce çok uzak ülkelerin birinde, yemyeşil bir ormanın yanı başında bir köy varmış. Bu köyde Keloğl
Eğitimsiz ve saf bir genç, askere alma merkezine başvurarak orduya katılmak istedi. Ama önce bir kaç aylık eğitime tabi tutulması gerekiyordu. Maalesef kötü şansına kendisi eğitime başladıktan bir hafta sonra, yüksek rütbeli bir subayın teftişe gelerek askerlere sorular soracağı ve eğitimlerini kontrol edeceği haberi geldi. Eğitimden sorumlu subay daha yeni gelen