Öğretmen sınıfı topluca geziye götürmüştü. Emirgan’a gitmişler, rengârenk çiçekleri, yemyeşil ağaçları büyük bir zevkle izlemişler, kuş cıvıltıları içinde piknik yapmışlardı.İstanbul için dünya cenneti diye boşuna söylememişlerdi. Boğazın iki yanını kaplayan nadide yalılar, köşkler sanki gelinlik giymiş gibi duruyorlardı. Vakit hayli ilerlemiş, artık bu gü
Eski Sovyetler’de Tanrı’ya inanmayan ve her şeyin madde ile açıklanabileceğine inanan bir bilim adamı vardı. Bir gün, o kadar yaşlı olmamasına rağmen, eceli gelen bu bilim adamı öldü ve mezarına defnedilinceye kadar morga koyuldu. Bundan sonra yaşananları bilim adamının dilinden dinleyelim.“Öldükten sonra bedenimden ayrıldım ve kendimi kuş gibi
Düşündüren Hikayelerden Hikaye Oku; Adam yorgun argın eve döndüğünde 5 yaşındaki oğlunu kapının önünde beklerken bulmuş. Çocuk babasına:“Baba 1 saatte ne kadar para kazanıyorsun?” diye sormuş. Zaten yorgun gelen adam “bu seni ilgilendirmez” diye cevaplamış.Bunun üzerine çocuk:“Babacığım lütfen bilmek istiyorum” diye cevap verm
Kırda dolaşan bir adamın ayağını köpek ısırdı. Hem de öyle bir hırsla ısırmıştı ki, sanki dişlerinden zehir saçmıştı. Adamcağız acısından bütün gece uyuyamadı. Küçük kızı babasının haline acıyarak ona çıkıştı. Sesini sertleştirerek:“Babacığım, senin dişin yok muydu? Sen de onun ayağını ısırsaydın!” dedi.Adamcağız, ayağının acısını unutarak ağlarken gü
Eski zamanlarda, atları çok seven ve aynı zamanda akıllı bir adam vardı. Bu adam günün birinde öldü. Ardında 19 cins at bıraktı. Adam vasiyetinde, atlarının yarısının oğluna, dörtte birinin sadaka olarak fakirlere, beşte birinin de uşağına verilmesini istiyordu.Köyün yaşlıları işin içinden çıkamadılar. 19 atın yarısını adamın oğluna nasıl vereceklerdi? Oğula 9 at