Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem bir gün sahabelere şöyle anlatmıştır:Az Önce Cebrail yanımdan ayrıldı ve bana şöyle dedi:“Ya Muhammed, seni hak Peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, Allah’ın bir kulu vardı. Eni ile boyu otuzar dirsek olan ve dört tarafı, dört biner fersah genişliğinde bir denizin ortasında bütün bir adacığın tepesinde, beş
Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bir gün, ihlâsla söylenmiş bir kelime-i şehâdetin, âhirette mü’minin terâzisinin sağ kefesini nasıl yükselteceğini şöyle anlatmışlardır:‘Azîz ve Celîl olan Allah Teâlâ kıyâmet günü, ümmetimden bir adamı halkın içerisinden alır ve onun için doksan dokuz adet büyük defter açar. Her defter, gözün alabildiği kadar büyüktür.
Fatma hanım, sırtına ekin destesini aldı ve düşünceyle ilerlemeye başladı. Birden kayınvâlidesinin sesiyle kendine geldi:– Kız Fatma çabuk buraya gel. Sarı inek doğuruyor, yardım et!..Can havliyle sırtındaki destesini indirdi ve ahıra koştu.– Aman Yâ Rabbi… Hayvan da olsa, ne kadar acı çekiyordu.Fatma hanım, kayınvâlidesiyle birlikte hayvanın doğum ya
Bir gün yaşlı bir adam ve genç bir delikanlı bir köşede oturup konuşurken, bir önlerine iyi giyimli bir adam gelir, genç delikanlının önüne bir kese altın koyar. Genç ise;– Sağol, paraya ihtiyacım yok, der.– Olsun, ben sana veriyorum, ister sen harca, ister fakirere ver. Genç fazla ısrar etmeden keseyi alır ve hemen hepsini de ihtiyacı olduğunu bildik
Bir gün ölüm meleği bir adamın karşısına çıktı ve ona şöyle dedi;– Bugün, senin son günün.Adam öyle korktu ki; “Ama ben henüz hazır değilim” dedi. Ölüm meleği ise ”Ancak bugünkü listemde, senin ismin ilk sıradadır.” diye cevap verince adamda ona;– Peki o zaman gitmeden önce, gel oturalım senin birlikte birer kahve içelim. Dedi.Ölüm meleği de “Tabi ki” diye cevap