Bir avcı günün birinde bir antilop geyiği vurdu. Oturup kendine ziyafet çekiyordu. Tam o sırada, bir monguz ona bir parça geyik eti verilmesini istedi. Avcı aç hayvana iri bir parça et verdi. Monguz, ayrılıp giderken avcıya teşekkür ederek şöyle dedi;“Bir gün benim de sana bir iyiliğim dokunabilir.”Avcı nehre doğru giderken bir timsah gördü. Timsah ile avcı selam
Sonbaharın bunaltıcı, karanlık ve sessiz bir gününde, gökten inen bulutlar yeryüzüne çökmüşken, bir başıma at sırtında eşine az rastlanır türden kasvetin hakim olduğu bir bölgeden geçiyordum. Gece karanlığı çökmek üzereyken, Usher’in Evinin melankolik görüntüsünü seyrederken buldum kendimi. Eve ilk bakışımda, nedenini bilmediğim dayanılmaz bir hüzün sarmıştı içim
Zamanın birinde maymunun biri, sebze, meyve ve kökler ile besleniyordu. Fakat zamanla yiyecek yemekleri tükenince başka bir ülkeye göç etmek zorunda kaldı. Gittiği ülkede Orangutan Maymunu olan bir büyük amcası vardı. Amcası ona ok, yay ve bir de sihirli bir keman verdi.Aradan uzun yıllar geçti, maymun tekrar vatanına döndü. Kurt ile karşılaştı. Birbirlerine hal
Güney Afrika’da yaşayan zengin bir çiftçi ailenin güzeller güzeli bir kızı vardı. Herkes herkes onu çok severdi. Bazıları ona sabah güneşi, bazıları da sabah yıldızı diye hitap ederlerdi. Yaşadıkları çevrede onunla evlenmek isteyen pek çok genç delikanlı vardı.Bu gençlerin içinde üç kişi onun ve ailesinin de ilgisini çekiyordu. Herkes Sabah Güneşi’nin kimin karıs
Çok eskiden bir vakitler bir karı koca yaşardı. Evlilikleri boyunca hiç çocukları olmamıştı. Bu sebeple her ikisi de çok üzgündü ve hiç mutlu değildi. Artık ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Sonunda günün birinde bir büyücüden yardım istemeye gittiler.Durumu anlattılar.“Bu iş kolay” dedi büyücü, “dolunay ışığında iki küçük balık tutun biri erkek, biri dişi. Onla