Asıllar bir orijinalse, sûretler kopya mahiyetinde ve birer cansız semboldürler. Sûretten amaç; aslı yaşatmak veya ortaya çıkarmaktır. Günümüzde birebir aynı şeyi çoğaltmak mümkün iken, aynı zamanda bugünün sûreti de aslına daha uygun olabilmektedir. Atasözünün ortaya çıktığı dönemlerde aslı sûretinden mahiyet bakımından farklı olabilmektedir. O dönemlerde aslı ç
Deyim Hikayeleri: Türkçede bakla ile alâkalı iki deyim vardır. Her ikisinde de illiyet, kurutulmuş baklanın zor ıslanması ve zor yumuşamasıyla ilgilidir. Kurutulmuş baklanın ağza alındığında ıslanıp yumuşaması uzun bir süreyi ilzam eder. Sır saklama ve dilini tutma konusunda kendisine itimat edilemeyen kişiler için “Ağzında bakla ıslanmaz” deyiminin kullanılması
deyimDeyim Hikayeleri: Bu deyim, “çok kızmış birinin kızgınlığını sert bir üslupla bağıra çağıra dile getirmesini” anlatmak için kullanılır. Deyimin hikayesi ise şöyle anlatılır.Eski devirlerde bir tüccarın, mal sattığı bir başka tüccardan oldukça yüklü bir alacağı varmış. Ama ötekinin borcunu, öyle yakın bir zamanda ödemeye hiç niyeti yokmuş. Hatta mümkün
Deyim Hikayeleri Bolu Beyi’ne baş kaldıran ünlü Köroğlu (şair Köroğlu ile karıştırılmasın) bir gün atını çaldırmış. Asil bir hayvan olan atını aramak için tebdil-i kıyafet ile diyar diyar dolaşmış ve sonunda yolu İstanbul’a düşmüş. Atını, satılmak üzere pazara getirilen hayvanlar arasında görünce, hemen alıcı rolüne bürünüp: — Efendi, demiş, bu at güzele benziyor
Deyimler çoğunlukla gerçek anlamının dışında kullanılan en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış sözcüklerdir. Avucunu yalamak deyimi günümüzde sık sık kullanılan deyimlerden biridir. Avucunu yalamak deyimi,dilimizde yer alan ve halk tarafından oldukça fazla kullanılan bir deyimdir. Umduğunu bulamamak anlamında kullanılmaktadır. Aradığını bulamayan, umduğuna nail o